BİLMEM
Benim için değerlidir dostlarım
Ancak gönül kıranları boşlarım
Onlarla biterim onlarla yaşarım
Bilmem hatrımızı soran olurmu
Göçmen kuş misali gurbet ellerde
Beklerim her zaman gözüm yollarda
Ararım dermanı lokman kullarda
Bilmem halimizi gören olurmu
Yara bir değil ki hemen sarayım
Elimde adres i yok kime sorayım
Şu yüce dağların ben efkarıyım
Bilmem yaramızı saran olurmu
Uzak kaldım ocağıma yurduma
Bulunurmu deva göz yaşlarıma
Kullar ın hakına Mevla aşkına
Bilmem sesimizi duyan olurmu
Soldu has bahçemin goncası dalı
Gitmez bu gönlümün gamı efkarı
Tükendi ömür şeridi aşşa yukarı
Bilmem gülümüzü deren olurmu
Yakar yüreğimi hasret sancısı
İz bırakmış bileğime kancası
Mehmet Dağal verirken son nefesi
Bilmem bir yudum su veren olurmu
Mehmet Dağal...
HEP BERABER
Ana dolum bir bütündür
Doğu,Batı, Güney,Kuzey
Yerlisi, göçmeni,çetindir
Yürümeli yiz hep beraber
Kanlar döküp yoğurmuşuz
İlmik, ilmik, dokumuşuz
Dünyaya örnek olmuşuz
Görmeli yiz hep beraber
Dadaş,gaggoş,gürcüsüyle
Alevi,roman, sünnisiyle
Kürdü, lazı, efesiyle
Kalmalı yız hep beraber
Ne canlar soldu yolunda
Gazi arması boynunda
Al Bayrağın uğrunda
Ölmeli yiz hep beraber
İnkar etmeyip neslimizi
Düğünü olanı yaslımızı
Düşman ile dostumuzu
Bilmeli yiz hep beraber
Mehmet Dağal bu vatanla
Binlerce kefensiz yatanla
Yalnız Hakka tapanla
Olmalıyız hep beraber
Mehmet Dağal...
BU SEVDAM
Yandı sevdan ile gönül ateşi
Sessiz sakin yanar küller saçılır
Çekilir hep bu sevdanın çilesi
Gönülde goncalar güller açılır
İnceden inceye tüter dumanı
Derin ah çekersin yürek burkulur
Yok aşık olmanın yeri zamanı
Gönül bu dinlemez verir fermanı
Susuz derlerden suyu getirir
Tanımaz engel dağlar yol olur
Dikenler arasın dan gülü getirir
Çok değerler onun için pul olur
Dağal ım benim sevdam böyledir
Sevdam için her çileyi çekerim
Seven gönül sevgiliye köledir
Sevdim işte böyle imiş kaderim
Mehmet Dağal...
KATLANDIM
Çekermiy dim bunca derdi çileyi
Hele bir bak bu düştüğüm hallere
Kabul olur candan sevenin dileği
Ben yıllara senin için katlandım
Dağlar yüce kader örmüş ağları
Senin için düştüm böyle dillere
Sevdan işte yol ediyor dağları
Ben yollara senin için katlandım
Dediler ki senin sevdan karadır
İnan gülüm bende derin yaradır
Birinden kaçarsın diğeri ordadır
Ben kullara senin için katlandım
Kimsi kırıyor kimi leri yoruyor
Ne derlerse evet sensiz olmuyor
Gönül sevdi beni hiç dinlemiyor
Ben dillere senin için katlandım
Mehmet Dağal toz kaplamış yolları
Darma dağın güller eğmiş dalları
Yağar yağmur coşkun akar selleri
Ben yellere senin için katlandım
Mehmet Dağal...
ARTAR HEYECAN
Artıyor heyecan yaşam boş değil
Duyarsız kalmak pekte hoş değil
Kendini bilmemek inan iş değil
Kılavuza gerek yok yol görünüyor
Günler geçip gider geriye gelmez
Hep kolayı seçeriz boşa gezilmez
Dibi görünmeyen suda yüzülmez
Kılavuza gerek yok göl görünüyor
Hedef belli değil gider durmadan
Yorulursun dost menzil e varmadan
Senin olmayanı alma sormadan
Kılavuza gerek yok kul görünüyor
Eğersin bükersin kurur yakarsın
Pişmanlık fayda etmez öyle bakarsın
Bir gün sende goyu gölge ararsın
Kılavuza gerek yok dal görünüyor
Mehmet Dağal ta adem den bu güne
Eren varmı bu dünya nın sırrına
Varmı dönen gidip ahret yurduna
Kılavuza gerek yok hal görünüyor
Mehmet Dağal...
SEVDA CAN
Savurmuş yeller götürmüş harmanı
Dinlemi yor gönül vermiş fermanı
Bu derdime bulunmayan dermanı
Sora sora dönüyorum sevdacan
Bakmaz mısın kan ağlayan gözüme
Geldik ikimizde ataların sözüne
İki ellerimi birden iki dizime
Vura vura dönüyorum sevdacan
Çok özledim inan sizleri ve oraları
Silinmez kalbimden izleri karaları
Dermansız mış hasretlik yaraları
Sara sara dönüyorum sevdacan
Mesken oldu gülüm bana yadeller
İçimde ki özlemler yeter dediler
Gönlümde bitmeyen nice hayaller
Kura kura dönüyorum sevdacan
Mehmet Dağal dindir felek sancımı
Ödedim kadere minnet borcumu
Gönül evimiz e mutluluk harcını
Kara kara dönüyorum sevdacan
Mehmet Dağal...
BİTERSİN
Gece gitsem gündüz gitsem
Yollar bitmez sen bitersin
Yanar özüm hasret kaldım
Kor lar bitmez sen bitersin
İster yürü istersen koş
Yollar bitmez sen bitersin
Kalb de hüzün gözümde yaş
Har lar bitmez sen bitersin
Göremem ki göz yaşlarım dan
Yollar bitmez sen bitersin
Hiç eksilmez ki başımdan
Kar lar bitmez sen bitersin
Tükenmez onlar aşmak ile
Yollar bitmez sen bitersin
Geçti ömrüm koşmak ile
Dağ lar bitmez sen bitersin
Mehmet Dağal sarp engeller
Yollar bitmez sen bitersin
Sarsıldı gönülde dengeler
Yar lar bitmez sen bitersin
Mehmet Dağal...
GURBETCİ
Gurbetin kucağında soğuk gecede
Hasreti yazarım duyguyu yazarım
Affedin hatalarımı hicivde hecede
Ben yalnız hasreti sevgiyi yazarım
Kaderim işte atmış beni gurbete
Hasreti yazarım duyguyu yazarım
İki kollarımla sarılmışım vuslata
Ben yalnız hürmeti sevgiyi yazarım
İçim kan ağlarken güler mi yüzüm
Hasreti yazarım duyguyu yazarım
Tutuşmuş yanıyor korlarda özüm
Ben yalnız mihneti sevgiyi yazarım
Bilmem caklı cekli süslü sözleri
Hasreti yazarım duyguyu yazarım
Yaş bürümüş kömür kara gözleri
Ben yalnız zahmeti sevgiyi yazarım
Kırk yıl olmuş etme artık acele
Hasreti yazarım duyguyu yazarım
Yürüyorum gündüz gece ecele
Ben yalnız rahmeti sevgiyi yazarım
İki bin dokuz yüz kilometre uzaktan
Hasreti yazarım duyguyu yazarım
Mehmet Dağal yoruldun sen gerçekten
Ben yalnız gurbeti sevgiyi yazarım
Mehmet Dağal.
EVLAT
Ne olmuş üçyüz altmış dördüne
Sığarmı ana sevgisi bir güne
Nakış gibi işlemiş bizi ömrüne
Bir günlük mü ANA hatırı ey evlat
Bizimle tadıyor aşkı sevdayı
Ayağımıza seriyor bütün dünyayı
Gönlünde taşıyor bir ömür boyu
Bir günlük mü ANA hatırı soy evlat
Elimiz kolumuz hem ayağımız
Dilimiz gözümüz ses kulağımız
Emel i ninni si Dua sı bizleriz
Bir günlük mü ANA hatırı duy evlat
Kanıyız canıyız bütün amacı
Ana her evladın başının tacı
Sıkıntımız a derdimiz e gönül ilacı
Bir günlük mü ANA hatırı say evlat
Mehmet Dağal kırılırsa Ana lar
Kapanır mı kalbinde ki yaralar
Neylesin ki versen ona dünyalar
Bir günlük mü ANA hatırı vay evlat
Mehmet Dağal...
HASRETE SEBEP
Hasret koydu yokluk beni köyüme
Mahküm etti sanki beni ölüme
Hangi yürek dayanır bu eleme
Biter diye geldim yıllar bitmedi
Karlı buzlu yüce dağları aştım
Geç kalmayım diye bazende koştum
Dostlar bir şey deyin inanın şaştım
Biter diye düştüm yollar bitmedi
Sulucak gibi çağlar gözüm de yaşım
Ağrısı hiç dinmedi ah garip başım
Gurbetin bağrında yuvasız kuşum
Biter diye bekledim seller bitmedi
Mehmet Dağal hasret kaldım kokmaya
Razıyım ben uzaktan da bakmaya
Kıyamam ki ben onları kırmaya
Biter diye bekledim güller bitmedi
Mehmet Dağal...
YANARIM
Bilmezmisin seni nasıl severim
Sensiz geçen her günüme yanarım
Kavuşmadan sana gelir ise ecelim
Çiley le tükenen ömre yanarım
Gel dedim solmadan sevda çiçeğim
Bülbül ü bekleyen güle yanarım
Senin sevgin benim hayat gerçeğim
Beklemekt en acımsayan bala yanarım
Seviyorum seni sende sev beni
Sevda diyen sevgi diyen dile yanarım
Huzur varsa mutlu eder insanı
Karşılık sız seven kula yanarım
Mehmet Dağal yaz geçti güz geldi
Gölgesinde oturmadık dala yanarım
Bu sevdamız yüreklerde söz oldu
Bunca beklediğim yıla yanarım
Mehmet Dağal...
SENİ SEVMESEM
Sevmeseydim seni dilber
Ben göz yaşı dökermiydim
Senin yerin bende özel
Tatlı candan bıkarmıydım
Kapattı kış yollarımı
Gelir diye bakarmıydım
Gurbet aldı yıllarımı
Sen olmasan çekermiydim
Vurdu felek sillesini
Ona boyun büker miydim
Çok özledim nefesini
Yoksa yanıp tütermiydim
Dağal ım ağlar yazarım
Ben gurbeti istermiydim
Türkü ler söyler sazlarım
Bu çileyi yaşarmıydım
Mehmet Dağal...
İSTEMEM
İstemem sevgini sevdanı senin
Beni bana bırak öyle kalayım
Bin bir türlü hali varmış yaşamın
Dayanamaz yüreğim çıkma yoluma
Anlasaydım seni yorulmazdım ben
Şu kötü kadere darılmazdım ben
Destek diye sana sarılmazdım ben
Yere düşsem bile girme koluma
Kurusun dalında solup sökülsün
Senin de onlar gibi boynun bükülsün
Dilinden aah gözünden yaş dökülsün
Bülbül olsan bile konma gülüme
Susuz toprakların tozunda kalsan
Temmuz sıcağının yazında kalsan
Bahar la eline sazın da alsan
Yeşil kurbağa olsan girme gölüme
Olduğum gibi bırak gösterme vefa
Dağal ım çektim up uzun cefa
Havale ettim seni yüce Allah a
Vebali m boynuna girme salıma
Mehmet Dağal...
YAR AĞLADI
Derdimize yokmu çare
Yar ağladı ben ağladım
Yürek oldu pare pare
Yar ağladı ben ağladım
Sensiz yaşaya mam dedi
Yar ağladı ben ağladım
Talih bize hiç gülmedi
Yar ağladı ben ağladim
Hasretlik canıma yetti
Yar ağladı ben ağladım
Dünyamı başıma yıktı
Yar ağladı ben ağladım
Gonca idim kırdın beni
Yar ağladı ben ağladım
Yeter gurbet yordun beni
Yar ağladı ben ağladım
Dağal ım yazmaz kalemim
Yar ağladı ben ağladım
Bitmedi derdim elemim
Yar ağladı ben ağladım
Mehmet Dağal...
SEN FELEK
Değme bırak değme benim yarama
Kavuşmam çok zor belki de yarına
Hasret ettin tam kırk yıldır yurduma
Neyim kaldı ki ne istersin sen felek
Güldürmedin gözlerim hep ağladı
Bunca hayel kurdum gerçek olmadı
Hasreti bitirip gönül dosta varmadı
Neyim kaldı ki ne istersin sen felek
Ne arayanım var ne de soranım
Ben kendi halime kendim yanarım
Hasret bitmez bulunmadı dermanım
Neyim kaldı ki ne istersin sen felek
Söyle deli gönül nerelere gideyim
Gurbet in kucağında mı öleyim
Hasret ime kavuşmak tek dileğim
Neyim kaldı ki ne istersin sen felek
Kırk yıl geçti yeter bittim eğleme
Saz da sustu sözde bitti söyleme
Hasret artık yüreğimi dağlama
Neyim kaldı ki ne istersin sen felek
DAĞAL ım koşa koşa yoruldum
Sulucaktım çağlıyordum duruldum
Dört metrelik bir kabuta sarıldım
Neyim kaldı ki ne istersin sen felek
Mehmet Dağal..
TÜKENDİM
Tuttum gurbet eli mesken
Yudum yudum tükendim ben
Nasıl yaşarım sen yok isen
Gıdım gıdım tükendim ben
Alıştım hasret in soğuk yüzüne
Yudum yudum tükendim ben
Koydun yüreğimi elem hüzüne
Gıdım gıdım tükendim ben
Saymakla tükenmedi yıllar
Yudum yudum tükendim ben
Çöküyor gönlümde hayaller
Gıdım gıdım tükendim ben
Yokmuş merhametin senin
Yudum yudum tükendim ben
Kahrını çekmek zor gurbetin
Gıdım gıdım tükendim ben
Dağal ın yıkıldı gönül tahtı
Yudum yudum tükendim ben
Dişliler çevirmiyor çarkı
Gıdım gıdım tükendim ben
Mehmet Dağal...
KAL DESEMDE
Gittin gelmez oldun neden
Revamı ayrı kalmak senden
Dünyam başıma yıkılmışken
Gel desemde gelemezsin
Üç beş yıl diye gitmiştin
Yıllar geçti hala gelmedin
Ömrün kıymetini bilmedin
Bil desemde bilemezsin
Dedim ya tutulmadı sözlerim
Özüm yanar için için sızlarım
Hak etmedi ağlamayı gözlerim
Gül desemde gülemezsin
Takmış kader bileğime kancayı
Salmış hasret bu gönlüme acıyı
Yüreğimde taşıdığım sancıyı
Sil desemde silemezsin
Mehmet Dağal olmaz böyle git gari
Bir kerede bu sözümü tut bari
Hak nasip eder de dönersen geri
Kal desemde kalamazsın
Mehmet Dağal...
CANIM BABAM
Ulu ağaç gibi gölgem
Yaşamımda büyük dengem
Hayatta ki gerçek bilgem
Neredesin canım BABAM
Bitiyor hasretlik derken
Ağlamakta varmış gülerken
Ayırdı ecel senden erken
Neredesin canım BABAM
Bedenimde ki canımdın
Damarımda ki kanımdın
Sığınacak sarayım dın
Nerdesin canım BABAM
Yuvada direk miş bilmedik
Çook aradık bulamadık
Sensiz mutlu olamadık
Neredesin canım BABAM
Hak tan geldi böyle oldu
Ela gözler yaşla doldu
Dağal ım hayaller yıkıldı
Neredesin canım BABAM
Mehmet Dağal...
DUYUN FERYADIMI
Duyun feryadımı ey yüce dağlar
Başınız dumanlı göremem sizi
Ötenizde nice hasretler ağlar
Dağıtın dumanı güldürün yüzü
Bakarım sılaya engel olmayın
Yüreğime koymayın elemi közü
Yaban elde hasret ile solmayım
Unutturdu özlem baharı yazı
Olurmu demeyin oldu işte bak
Çekilmiyor artık gurbetin nazı
Varacağım sıla sizdende uzak
Bu gönül neylesin tamburu sazı
Dağal ım kaderim bu eyy gurbet
Üşütmüyor beni ayazı buzu
Bende buluşurum hasretle elbet
Gölge etmen bizim mutluluğumuzu
Mehmet Dağal...
GÜNDÜZ GECE
Dert çekmek için dünyaya
Çekiyorum gündüz gece
Dertler atlı bende yaya
Bakıyorum gündüz gece
Senin aşkınla sevdaya
Koşuyorum gündüz gece
Açık ellerim semaya
Coşuyorum gündüz gece
Desem sevdamı deryaya
Taşıyorum gündüz gece
Bitip tükenmez rüyayla
Yaşıyorum gündüz gece
Kuş misali ben havaya
Uçuyorum gündüz gece
Bazen güneş bazen aya
Göçüyorum gündüz gece
Özendim can Mevlana’ya
Dönüyorum gündüz gece
Dağal’ım yüce Mevla’ya
Gidiyorum gündüz gece
Mehmet DAĞAL
TESLİMİYET
Dinleyin derdimi ey yüce dağlar
Göz göz oldu sinemdeki yaralar
Bu garip halime ağlıyor dostlar
Gülmeyen yüzümü güldür Allah’ım
Gelsin sonu Yarab artık rüyanın
Şu benim olmayan fani dünyanın
Tek hakimi sensin bunca alemin
Görmeyen gözümü gördür Allah’ım
Ne maddeye doyduk ne maneviyata
Bağlanmışız tam dört elle hayata
Yürüyoruz gece gündüz Sırat’a
Doymayan nefsimi doydur Allah’ım
Hangi gece vardır şafak sökmeyen
Hangi gündüz vardır güneş batmayan
Hangi canlı vardır ölüm tatmayan
Aradığım yolu buldur Allah’ım
Mehmet Dağal görmez misin düzeni
Sever herkes okuyup da yazanı
Yoldaş eyle Yarab hatmi kelamı
Ömrümü hak yolda soldur Allah’ım
Mehmet DAĞAL
SÖYLEME SAKIN
Sarayı neyleyim yoksan sultanım
Sensiz yaşamamı söyleme sakın
Dağlar olur artık benim meskenim
Sensiz yaşamamı isteme sakın
Zorda olsa hayat devam ediyor
Sensiz yaşamamı söyleme sakın
Bir umut ölüyor biri doğuyor
Sensiz yaşamamı isteme sakın
Meçhule giderim görünmez önüm
Sensiz yaşamamı söyleme sakın
Bilmem bu ahvalle ne olur halim
Sensiz yaşamamı isteme sakın
Öyle özledim ki ben seni gülüm
Sensiz yaşamamı söyleme sakın
Anla beni işte budur ahvalim
Sensiz yaşamamı isteme sakın
Dalından ayrılmış yapraklar gibi
Sensiz yaşamamı söyleme sakın
Dağal’ım susayan topraklar gibi
Sensiz yaşamamı isteme sakın
Mehmet DAĞAL
BÖYLE VATAN
Kanla sulanmış toprağı
Övülmez mi böyle vatan
Hilal yıldızlı al bayrağı
Durulmaz mı böyle vatan
Dört bir yanı deniz derya
Sevilmez mi böyle vatan
Kıpkızıl akmış Sakarya
Görülmez mi böyle vatan
Açmış şefkatle kucağını
Sarılmaz mı böyle vatan
Söndürme Yarab ocağını
Sorulmaz mı böyle vatan
Dadaş kürt laz gürcüsü
Kurulmaz mı böyle vatan
Roman alevi Sünni nicesi
Sayılmaz mı böyle vatan
Mehmet Dağal Hakk’ın harcı
Karılmaz mı böyle vatan
Korumak boynumun borcu
Korunmaz mı böyle vatan
Mehmet Dağal
HAYAT BU
Kapını çalanı dost geri çevirme
Yardım et düşküne yolda kalmasın
Sen şusun ben buyum diye ayırma
Nifak tohumları hayat bulmasın
O güzel günleri bitmez sanırsın
Geçer rüzgâr gibi elle tutulmaz
Bir gün belki sende naçar kalırsın
Dost olan yürekler hiç unutulmaz
Biçare kalıp ta boyun bükersen
Geç kalmış olursun geri dönülmez
Harmanın odur dost neyi ekersen
Ne zaman ne olur inan bilinmez
Güvendiğin dağlar kar boran olur
Yaz ayında ısınamaz üşürsün
Olgunlaşmaz meyve dalında solar
Dalar tefekküre çok dövünürsün
Dağal’ım unutma dünya yalandır
Çaresizlik çare sarmaş dolaştır
Merhametli yürek huzur bulandır
Hayat bu işte dost tatlı telaştır
Mehmet Dağal
ÖMÜR
Bitmiyor saymakla derdim
Eyle sen Yarabbi yardım
Onu hiç tükenmez sandım
Soldu geçti bir gül gibi
Sanki şaka yaptı bana
Umut vermişti gönlüme
Kurduğum tüm hayalime
Güldü geçti bir gül gibi
Sanki doyum yoktu ona
Hem yaza hem baharına
Yarı mutlu günlerime
Doldu geçti bir gül gibi
Arama dosta kusuru
Tamir edilmez hasarı
El semada dil yakarı
Geldi geçti bir gül gibi
Dağal’ım güzel günleri
Bitmez sanmıştım yılları
Büyüttüğüm umutları
Yoldu geçti bir gül gibi
Mehmet Dağal
BİR GÜN
Güvenme makam ile servete
Nefsin senide yakar bir gün
Düşersin dostum inan hayrete
Bitmez sanma biter bir gün
Açık olsun dost herkese kucağın
Uzakta da olsa yurdun bucağın
Külleri savrulmuş baba ocağın
Tütmez sanma tüter bir gün
Yürümezsen dostum Hak yolunda
Hüsran vardır o gidişin sonunda
Haram varsa alın teri malında
Çıkmaz sanma çıkar bir gün
Vardır her gecenin serin sabahı
Yıkma gönlündeki büyük İlah’ı
Mazlum kalpten eder beddua ahı
Tutmaz sanma tutar bir gün
Dağal’ım ihanet etme özüne
Kulak ver küçük ve büyük sözüne
Felek okkalı şamarını gözüne
Çakmaz sanma çakar bir gün
Mehmet Dağal
KAPI
Şu alemin düzenine baksana
Muhtacın derdine derman olsana
Kim olursan ol da Hak ka dönsene
Varmı başka kapı söyle be dostum
Her gelene açık sonuna kadar
Bekler gelenleri ölene kadar
Kapanmaz faniler bulana kadar
Varmı başka kapı öyle be dostum
Anahtarı altın camları nurdan
Kullar için açmış onu yaradan
Dağal ım iman ile geçilir burdan
Varmı başka kapı böyle be dostum
Mehmet Dağal...
NİCEDİR HALİN
Seherde sabahın kokusu başka
Gönüllerde aşkın yapısı başka
İmanın ahrette tapusu başka
Almadan gidersen nicedir halin
Yaradan hiç unutur mu kulunu
Çok net görünüyor yolların sonu
Arayıp dünyada Hakk’ın yolunu
Bulmadan gidersen nicedir halin
Gururla dikersen göğe başını
Helal kazanmazsan ekmek aşını
Yetimin gözünden akan yaşını
Silmeden gidersen nicedir halin
Dolaştım âlemin dört bucağını
Nasip eyle Yarab dost ocağını
Ne olduğunu değil ne olacağını
Bilmeden gidersen nicedir halin
Dağal’ım hayranım kalp yapısına
Kara günde alınır gönül dostuna
Seni bekleyen o Hak kapısına
Gelmeden gidersen nicedir halin
Mehmet Dağal
BİLENLERDEN EYLE
Karanlık gecenin sabahı nurdan
Dua larım sana yüce yaradan
Ecel gelip tatlı canı almadan
Tövbe edenlerden eyle Allah ım
Bulur seni elbet arayıp soran
Çabuk solar geçer şu fani alem
Ğöğsünde iman dilinde Kur an
Sana gelenlerden eyle Allah ım
İman ile çarpsın can kafesinde
Bayram hissedilir arifesinde
Senin ismin ile son nefesinde
Şerbet içenlerden eyle Allah ım
Renkleri halleri farklı dilleri
Aradım sana getiren yolları
Topraktan halk ettin bütün kulları
Mümin olanlardan eyle Allah ım
Ne oldum demeyip ne olacağım
İman ile tütsün gönül ocağım
Dağal ım olmasan ne yapacağım
Seni bilenlerden eyle Allah ım
Mehmet Dağal...
GARIP ANAM
Duramadım ben sözümde
Tütüp durdunuz gözümde
Gelirim dedim ya bayramda
Garip anam gelemedim
Akar yaşlar gözlerimden
Kesildi derman dizlerimden
Zalim gurbet ellerinden
Garip anam dönemedim
Bayramları saya saya
Çile çekmek için dünyaya
Eller güler ben ağlaya
Garip anam gülemedim
Dalda açan güllerimi
Kırdı felek dallarımı
Size gelen yollarımı
Garip anam bulamadım
Aylar dedim bitti yıllar
Gelmez geri giden günler
Dağal ım bitmiyor yollar
Garip anam varamadım
Mehmet Dağal...
GURBET
Çökelezin dumanından karından
Zor ayrılması bir yiğidin yarinden
Attın uzaklara beni köyümden
Evin barkın yıkılası ey gurbet
Bulunurmu bu derdimin çaresi
İyi olurmu ah gönlümün yarası
Gitti dönmez cancazımın yarısı
Evin barkın yok olası oy gurbet
Toz pembe görünürdün gözüme
Çok koşarsın yetişmek zor hızına
Gülümsemez çiçeklerde yüzüme
Evin barkın yakılası vay gurbet
Dağal ım yoruldum yürüyemedim
Kar yağdı buz oldum eriyemedim
Kalmadı mecalim dayanamadım
Hasret çarkın kırılası duy gurbet
Mehmet Dağal...
YANILMA
Benim deme benliğinde yanarsın
İçin için yüreğinden kanarsın
Kırarsan dalları nere konarsın
Hatrını hiç dostum soranlar olmaz
Kapıya bakarsın gelen olurmu
Gönül sıkıntını soran olurmu
Yaşanmıyor yalnız bildin değilmi
Feryadını dostum duyanlar olmaz
Tutmaz olur ayakların ellerin
İncitir kalbleri riya dillerin
Açsa has bahçende türlü güllerin
Solup kurusa dostum derenler olmaz
Gönül bağlarını harap edip kurutma
Üç günlük faniyiz be sakın unutma
Gururlanıp kapıları kapatma
Yanarsın dostum bir su verenler olmaz
Dağal ım baksana gözümde yaşa
Unutmak ölümü olurmu ha şa
Kalırsın ecelinle bir gün baş başa
Verirsin ruhunu dostum görenler olmaz
Mehmet Dağal...
SENDEN AYRI
Sorma derdim çok derindir
Çektiğim dertler senindir
Senden ayrı gezer miyim
Ayrı gezen bedenimdir
Düşmüşüm senin aşkına
Döndüm bende bir şaşkına
Yıllar geçti çok özledim
Dön gel Allah’ın aşkına
Toprak olur mu ki susuz
Gecelerim hep uykusuz
Bu can olur mu hiç sensiz
Sen nasıl olursun bensiz
Düşmüşüm senin aşkına
Döndüm bende bir şaşkına
Yıllar geçti çok özledim
Dön gel Allah’ın aşkına
Söz- Müzik: Mehmet Dağal
BİTMEYEN ÇİLEM
Anneş tepem buzlu karı
Unutamam nazlı yari
Arşa çıktı gönül zarı
Sönmez oldu dinmez oldu
Yar sılada haber bekler
Kabul olursa dilekler
Aç kurt gibi saran dertler
Bitmez oldu gitmez oldu
Döndü köyümün kuşları
Güldü torağı taşları
Gözümün akan yaşları
Dinmez oldu durmaz oldu
Hasretlik açtı arayı
Kahır etti yaşamayı
Sinemde açılan yarayı
Sarmaz oldu sormaz oldu
Yakar gurbet acıları
Söndürdü çok bacaları
Dağal kardeş bacıları
Görmez oldu bulmaz oldu
Mehmet Dağal...
ŞUÇ İKİMİZDE
Ben gurbette sen silada
Kaldı hayaller yarıda
Hemi sende hemi bende
Bu suç bizim ikimizde
Değmez artık ağlamaya
Her gün kara bağlamaya
Varmaz dilim söylemeye
Bu suç bizim ikimizde
Söyledim hiç dinlemedin
Dostu, düşmanı, bilmedin
Gözünün önünü görmedin
Bu şuç bizim ikimizde
Karar aldık niye caydın
Sözlerimi hep hiçe saydın
Olan oldu gözün aydın
Bu suç bizim ikimizde
Mehmet dağal diyen desin
Sen hayatın neresindesin
Denenleri duyma Allah bilsin
Bu suç bizim ikimizde
Mehmet Dağal...
MEĞER
Güvenemem artık yalan dünyaya
Kurduğum hayaller boş imiş meğer
Demek emanetmiş yüce hüdaya
Bedenimde canım kuş imiş meğer
Yandı deli gönül boşuna yandı
Karşımda konuşan yoş imiş meğer
Günler ,aylar,yıllar geçti ne oldu
Her baharın önü kış imiş meğer
Bülbül dayanmadı zarı ma benim
Gül dalında ötmek hoş imiş meğer
Değme tabip benim yarama derim
Üç bilirdim derdimi beş imiş meğer
Feryadım yükseldi dağları sardı
Ağrım sızım çeken diş imiş meğer
Özleseydi belki bir gün arardı
Ondaki kalb değil taş imiş meğer
Dağal ağlıyorum gülmek yok bana
Benimde nasibim yaş imiş meğer
Doğduğuma pişman etti baksana
Bu sevdanın sonu tuş imiş meğer
Mehmet Dağal...
Bayram Eski Bayram
İsyanmı ey gönlüm sakın ha etme
Bayram eski bayram insan değişti
Sağına soluna bakıver uzağa gitme
Bayram eski bayram insan değişti
Hatır gönül sormak menfate döndü
Bayram eski bayram insan değişti
Malesef dostluklar buzluğa kondu
Bayram eski bayram insan değişti
Aile kurmak bile ticari mi olmuş
Bayram eski bayram insan değişti
Her nedene birde bahane bulmuş
Bayram eski bayram insan değişti
Yeni giyinmek mi gerek yok artık
Bayram eski bayram insan değişti
Moda imiş pantılon dizinde yırtık
Bayram eski bayram insan değişti
Yazık değilmi faniye zulüm edenler
Bayram eski bayram insan değişti
Cem i camiyi terk edip ayrı gidenler
Bayram eski bayram insan değişti
Yaradanın hediyesi bu günler bize
Bayram eski bayram insan değişti
Kalırız elbette Rabbimle yüz yüze
Bayram eski bayram insan değişti
Zahit olan dönmez Hakkın yolundan
Bayram eski bayram insan değişti
DAĞAL ım kurtulan varmı ölümden
Bayram eski bayram insan değişti
Mehmet Dağal...
GÖNÜL USLANDI
Birden bire çöktü içime hüzün
Çalmayalı baya teller paslandı
Efkarlı bir türkü tutturdu sazım
Ağlamadım amma gözüm ıslandı
Söylesem bilmemki sızlarmı özün
Seni düşününce gözler buğlandı
Ben böyle ağlarken gülermi yüzün
Diyemedim amma gönlüm yaslandı
Zaman bitti söz bitti ayrılık hazin
Feryatlar figanlar herkes seslendi
Elveda dostlarım budur son sözüm
Okunuyor dua lar taput süslendi
Mehmet Dağal yüce dağlar karlıdır
Eriyince düz ovalar sislendi
Özleyen kalb dertlidir efkarlıdır
Ziyaretci ecel gönül uslandı
Mehmet Dağal..
CAHİLİN
Tüketir yarınları düne bakmadan
Gecermi huyundan ruhu gitmeden
Riyakarlık yapar usanıp bıkmadan
Sonlamak işine gelmez cahilin
Tarumar ediyor sineyi rüzgar
Korkuyor yüreği dengesiz atar
İçinde bin türlü yılanlar yatar
Dinlemek işine gelmez cahilin
Ne dersen de seni hiç duymaz
Hakikatle buluşmak işine gelmez
Dili söyler ya kalb onay vermez
Anlamak işine gelmez cahilin
İlimden söz etsen okyanus gibi
Görünmez bulanık suların dibi
Rafta sıralı kitabın sanki edibi
Tınlamak işine gelmez cahilin
Menfaat düşünür eder düşmanlık
Dostu da olsada duymaz pişmanlık
Kilosu üç katı saymaz şişmanlık
Kınlamak işine gelmez cahilin
Mehmet dağal onun için fark etmez
Faydalı olmaya bir adım atmaz
Cepte ise dokuz yüz dokuzan dokuz
Binlemek işine gelmez cahilin
Mehmet Dağal...
HIRÇIN RÜZGAR
Kuru yaprak gibi koptum dalımdan
Vurdu zalim felek beni kalbimden
Olmadı tutanım bu ellerimden
Esti hırçın rüzgar savurdu beni
Yetmiyor gücüm yolun kesemem
Kaptırmış bir türkü karşı duramam
Hep enseme vurur nefes alamam
Esti hırçın rüzgar kavurdu beni
Çaresiz dertle kavruldum yandım
İki tatlı söz etti diye ona inandım
Kendi hayalim de boğuldum kaldım
Esti hırçın rüzgar ayırdı beni
Sakin sessiz yürür iken yolumdan
Verilirmi hiç taviz gönül sırrından
Kaçamadım vefasızlar şerrinden
Esti hırçın rüzgar duyurdu beni
Aç kalmışken sevgiye merhamete
Bindirdi zalim felek ayaksız ata
Adım adım sürüklüyor kıyamete
Esti hırçın rüzgar doyurdu beni
Mehmet Dağal kurudu gönül bağı
Olurmu unutmak be kara toprağı
Kırdı dallarımı döktü yaprağı
Esti hırçın rüzgar sıyırdı beni
Mehmet Dağal...
HA KOPTU KOPACAK
Ben vurgun yemişim kötü kaderden
Gülmedi yüzüme ne gelir elden
Kurtulmadı başım elem kederden
Toz duman kaplamış toprağa döndüm
Nem almış duvar gibi zor ayaktayım
Unuttum gülmeyi hergün yastayım
Bu gün dünden beter çürümekteyim
Kar altında kalmış yaprağa döndüm
Dayanılmaz acılar sardı bedeni
Tanıyamaz oldum ya gelip gideni
Nerede bitirir bilmem bu dertler beni
Tek kanal çalışan böbreğe döndüm
Nedir felek bunca kinin benimle
Uğraşmak ne haddime söyle seninle
Hep gelirsin fıtına yağmur selinle
Kan yaş içinde çırpan kirpiğe döndüm
Mehmet Dağal derki dünya yalandır
Hoş bir sada anı bizden kalandır
Kırılmış dökülmüş ömrüm talandır
Ha koptu kopacak ipliğe döndüm
Mehmet Dağal...
CUMHURİYET
Yaşın sekzen dokuz çok yaşayacaksın
Vatan bayrak aşkı seninle çok güzel
Seni candan seven ortaya çıksın
Vatan bayrak aşkı seninle çok özel
Umutlar tükenmişken yeniden doğdun
Vatan bayrak aşkı senile çok güzel
Ecdadımdan şehitlerden emanet kaldın
Vatan bayrak aşkı seninle çok özel
Sustu susacaktı minarelerde ezanlar
Vatan bayrak aşkı seninle çok güzel
Cam köşklerde pipo viski ile yazanlar
Vatan bayrak aşkı seninle çok özel
Cephelerde yatıpta savaş görmeyen
Vatan bayrak aşkı seninle çok güzel
Anlarmı nasıl kurulduğunu bilmeyen
Vatan bayrak aşkı seninle çok özel
Şanlı ecdadımdan nasihat almışlar
Vatan bayrak aşkı seninle çok güzel
Vay canları pahasına seni kurmuşlar
Vatan bayrak aşkı seninle çok özel
Sınırları çizilmişler kanlı başlarla
Vatan bayrak aşkı senile çok güzel
Tarih yazmışlar gözlerinde yaşlarla
Vatan bayrak aşkı seninle çok özel
Sen şusun sen busun ayırmamışlar
Vatan bayrak aşkı seninle çok güzel
Gelmişini geleceğini hiç kayırmamışlar
Vatan bayrak aşkı seninle çok özel
Mehmet Dağal kurbanım ayyıldızına
Vatan bayrak aşkı seninle çok güzel
Benim vasiyetim oğullarıma ve kızıma
Vatan bayrak aşkı seninle çok özel
Mehmet Dağal...
HER DOSTUM DİYENE
Olamaz türke türkten başka dost
İnanma her dostum diyenlere sen
Olurmu ki domuz derisinden post
Güvenme her dostum diyenlere sen
Yüzüne güler ha arkandan söver
İnanma her dostum diyenlere sen
Alay eder yalandan yüzüne güler
Güvenme her dostum diyenlere sen
Nur içinde yatsınlar ecdadım atam
İnanma her dostum diyenlere sen
Çok yaşasın bayrağım vatanım kıtam
Güvenme her dostum diyenlere sen
Gururum onurum ey şanlı bayrağım
İnanma her dostum diyenlere sen
Sen dalgalanmıyorsan inan dardayım
Güvenme her dostum diyenlere sen
Atam diyorki Türk yurdu Türktür
İnanma her dostum diyenlere sen
Hakkıdır Hakka tapan millete haktır
Güvenme her dostum diyenlere sen
İmandandır vatan sevgisi çok şükür
İnanma her dostum diyenlere sen
DAĞAL ım Türkü Türklüğü haykır
Güvenme her dostum diyenlere sen
MEHMET DAĞAL...
YAZIKLAR OLSUN
Gönül bahçemize sevgi gülünü
Dikmeden gidersek yazıklar olsun
Büyük sevdamıza aşkın yolunu
Açmadan gidersek yazıklar olsun
Mevlam vermiş gönlümüze sevdayı
Sevmeden gidersek yazıklar olsun
Neylerim ki sensiz fani dünyayı
Sarmadan gidersek yazıklar olsun
Sevda için yosun tutmuş taşları
Bulmadan gidersek yazıklar olsun
Gözler den süzülen kanlı yaşları
Silmeden gidersek yazıklar olsun
Taraf olmak lazım sevgiden yana
Olmadan gidersek yazıklar olsun
Sevgi her şeydir ancak insan olana
Vermeden gidersek yazıklar olsun
Neleri yutmadı bu kara toprak
Görmeden gidersek yazıklar olsun
O emir vermeden düşmezmiş yaprak
Bilmeden gidersek yazıklar olsun
DAĞAL ım sen hem oku hemde yaz
Bilmeden gidersek yazıklar olsun
Yaradanın emri beş vakit namaz
Kılmadan gidersek yazıklar olsun
MEHMET DAĞAL...
TATLI DİLLİM
Yaş dökülür yağmur gibi gözlerden
Hiç bahsetme hasret geçen sözlerden
Ayrılmak zor olsa yine de sizlerden
Gitmeye mecburum ey tatlı dillim
Küçük yaşta düştüm gurbet yoluna
Her şeyim fedadır senin yoluna
Kondurmasa da güller beni dalına
Ötmeye mecburum oy tatlı dillim
Dua larım benim yüce Allah a
Yalan diyemem sana yemin billaha
Bin olan derdime bin derdi daha
Katmaya mecburum duy tatlı dillim
Saçlarım ağarsa benzim solsada
Halimi görenler bana gülsede
Seni gördüğüm yer ecel olsada
Bitmeye mecburum vay tatlı dillim
Yıllar değirmendir öğütür unu
Hüzünlenir içen gurbet suyunu
Çilelere senin için boynumu
Bükmeye mecburum say tatlı dillim
Bunca geldiğim yol çile yoluydu
Mehmet Dağal gözlerim yaş doluydu
Kutlubey im hasretliğin sonuydu
Dökmeye mecburum hey tatlı dillim
MEHMET DAĞAL...
DİLARA
Sarayı neyleyim köşkü neyleyim
İçim den geçeni nasıl söyleyim
Ben seni göreli işte böyleyim
Bütün yollar sana gelir dilara
Senin için topladığım goncalar
Kesilmiyor yüreğimde sancılar
Suya giden çivte çivte bacılar
Bütün güller sana gelir dilara
Temmuz sıcağının yanan harında
Gönlümü dağlayan sevdan serimde
Hemi bu gün hemi dünde yarında
Bütün yeller sana gelir dilara
Beyaz sadeliğim siyah yasımdır
Mavi ile yazdığım senin ismindir
Hele bir renk var o gün bayramdır
Bütün allar sana gelir dilara
Dağal ım çok bekledim bu günü
Nasıl anlatayım ben mutluluğumu
Nasip et yarabbi artık düğünü
Bütün yıllar sana gelir dilara
Mehmet Dağal..
KUTLUBEY
Bir olurmu elin yurdu seninle
Hem ağladın hem güldün benimle
Rüyamdasın sulucakta bağınla
Sana hasret duruyorum Kutlubey
Zemheride erenlerde kar olsam
Anneş tepe gibi gönlüme dolsan
Ağlıyorum göz yaşlarımı silsen
Sana hasret eriyorum Kutlubey
Sensiz geçen her günüm yıl gibi
Rotasını kayıp etmiş sal gibi
Toprağın altında kalmış gül gibi
Sana hasret çürüyorum Kutlubey
Yalnız ım ben tükenmeyen yolunda
Gece gündüz adın her an dilimde
Bulamadım tadını anzer balında
Sana hasret yürüyorum Kutlubey
Neyimize idi bizim yaban elleri
Lal etti bülbül gibi şakıyan dilleri
Bahçemdeki boyun büken gülleri
Sana hasret deriyorum Kutlubey
Mehmet Dağal kestiler imkanımı
Gurbet emdi bunca yıldır kanımı
Ecel gelmiş baş ucumda canımı
Sana hasret veriyorum Kutlubey
Mehmet Dağal...
YASLI YASLI
Derdim büyük yollar uzak
Geziyorum yaslı yaslı
Sıla için gurbet tuzak
Seziyorum yaslı yaslı
Böyle yaşamak neyime
Beziyorum yaslı yaslı
Gurbet elden sana nağme
Yazıyorum yaslı yaslı
Hasret ilmiği bileğimde
Çözüyorum yaslı yaslı
Göz yaşlarım kirpiğimde
Süzüyorum yaslı yaslı
Kutlubey im garip köyüm
Özlüyorum yaslı yaslı
Her nefeste seninleyim
Gözlüyorum yaslı yaslı
Gözü yaşlı babam anam
Üzüyorum yaslı yaslı
Kendi mezarımı kendim
Kazıyorum yaslı yaslı
Dağal ya kar boranım
Tozuyorum yaslı yaslı
Buz a dönmüş ayaklarım
Eziyorum yaslı yaslı
Mehmet Dağal...
DEĞMEZMİŞ SİN
Ne dedinde yapmadım ki ey zalim
Bu tatlı canımdan bezdirdin beni
Yetsin cefam hiç kalmadı mecal im
Olur olmazlara ezdirdin beni
Muhtaç ettin vefa bilmez kullara
Sana çok güvendim sezdirdin beni
Bıraktın sen beni çıkmaz yollara
Dertliler kervanına yazdırdın beni
Sessiz sakin yaşıyor ken dünyamda
Dost düşmanımdan yozduurdun beni
Görsem inanmazdım buna rüyamda
Esir misali hizaya dizdir din beni
Tövbe ettim tövbe artık sevmeye
Anzer balı gibi süzdürdün beni
Değmez mişsin inan sen hiç bir şeye
Dünyamı zindan ettin üzdürdün beni
Mehmet Dağal ne aradım ne buldum
Gözlerimde yaş ile gezdirdin beni
Sevdanın yüzünden bir mecnun oldum
Çöllerde kum misali tozdurdun beni
Mehmet Dağal...
SENDEN
Yaradan var ey dost yeri göğü yaradan
Sen anlarsın sade mallarından maniden
Her şey diyorsun ki tabiattan sıradan
Senden ne köy olur nede kasaba
Ecdadını unutmuşsun asi olmuşsun
Delik deşik olmuşlar hep eleştiriyorsun
Karıncayla deveyi güreştiriyorsun
Sen ne kurbana yararsın nede kasaba
Ölümü düşünmez olmuşsun kin dar
Sığmıyor süngü çuvala kın ı dar kındar
Mazeret çok sende yerin dar yendar
Sen ne kitaba gelirsin nede hesaba
Çanakkale sakarya hendek uhudda
Sulh demiş atalarım cihanda yurtta
Sır onda iyi öğren dostum sır bozkurtta
Sen ne dine gelirsin nede meshebe
Öğrenemedin denize at süren atalarını
Vatan için değil mal koymuşlar kafalarını
Mehmet Dağal onlarda anlar hatalarını
Sen ne ezanı duyarsın nede girersin safa
Mehmet Dağal...
DARILDIM
Neleri bekledim gör neyi buldum
Bitmeden gençliğim ihtiyar oldum
Ey yüce Allah ım ne dertli kulum
Canımı acıtan dile darıldım
Felek kementini atmış boynuma
Bırakmış gurbetin soğuk koynuna
Düşürdü sonunda bak tuzağına
Tutup kaldırmayan ele darıldım
Al yeşil renleri çok hoş duruyor
Aksetmiş güneşte gözüm alıyor
Onu sadakatla sarmak istiyor
Şala ihanet eden bele darıldım
Olurmu unutmak candan dostları
Çok acı ötüyor gurbet kuşları
Sulucak misali ğözüm yaşları
Görüpte silmeyen kula darıldım
Mehmet Dağal geldik yolun sonuna
Heba ettik ömrü onun yoluna
Umut bağlasam da tomurcuğuna
Gönlüme açmayan güle darıldım
Mehmet Dağal..
BANA
Yüce yaradanım açık ellerim
Yardımı sadece senden dilerim
Her şeye kadirsin bunu söylerim
Nasip et imanla ölmeyi bana
Ağaç gözü gibi bakar yaprağa
Başımı vura vura ovaya dağa
Er veya geç dönüş toprağa
Nasip et imanla gelmeyi bana
Aradığım sıcak bir yuva tünek
Olur mu deme ha ayaksız binek
Alın teri helal bir lokma ekmek
Nasip et imanla bölmeyi bana
Ağlamakta vardır kaderimizde
Elemler neşeler hep peşimizde
Hep hayır olsun yarab işlerimizde
Nasip et imanla gülmeyi bana
Mehmet Dağal her şeyinle hayatta
Yardım et yarabbi bize sıraatta
Hem fani dünyada hemi ahirette
Nasip et imanla olmayı bana
Mehmet Dağal...
İMKANSIZ
Gönlüm de açmayan bahar gülleri
Aşamıyorum bir türlü karlı dağları
Toz duman kaplamış uzun yolları
Olmuyor bir tanem gelmem imkansız
Kendimmi istedim ki böyle mi olam
Uzaklar da eş dost köyüm ve sılam
İsterim ki seher yeli ile sana bir selam
Olmuyor bir tanem salmam imkansız
Yanayım derdimi söyle ben kimlere
Görmezmisin etti bak bizi pare pare
Arıyorum dermansız dertlere çare
Olmuyor bir tanem bulmam imkansız
Dert ortağı sazım ile türkü söylemek
Dostlarım la sevenler le düğün eylemek
Kaderim de var gülüm böyle ağlamak
Olmuyor bir tanem gülmem imkansız
Mehmet Dağal ım yürüyorum alemde
Şansım açıktır kederde ve elemde
Bu çektiklerimi ben bir kalem de
Olmuyor bir tanem silmem imkansız
Mehmet Dağal...
YANMAZMISIN
Bitti aşkımızda diken
Elbet bir gün çeker eden
Sevdandır boynumu büken
Büktüğüne yanmazmısın
Bunca hasret cana yetti
Günler ağlamakla geçti
Koca ömür güme gitti
Gittiğine yanmazmısın
Ben daha ne söyleyeyim
Nasıl gönül eyleyeyim
Ömür bitti neyliyeyim
Bittiğine yanmazmısın
Kül oldum ben yana yana
Yetti artık tatlı cana
Neler etti kader bana
Ettiğine yanmazmısın
Yok bu feleğin korkusu
Gelmez gözümün uykusu
Pişmiş aşa bir bardak su
Kattığına yanmazmısın
Mehmet Dağal de get hele
Böyle yaşamak mı mesele
Kader attı gurbet ele
Attığına yanmazmısın
Mehmet Dağal...
VARMI
Yanar yürek özümde yara
Umutla bakıyorum yarınlara
Derdime bulamıyorum çare
Deyin dostlar veren varmı
Benim kadar çile çeken
Artık tatlı canın dan bıkan
Hep kaderine boyun büken
Deyin dostlar gören varmı
Özenle topluyor arılar balı
Topla meyvesini kırmadan dalı
Derilmez rızasız bahçenin gülü
Deyin dostlar deren varmı
Koyma beni ateşlerin narına
Kavuşmak zordur belki yarına
Erilirmi ki şu alemin sırrına
Deyin dostlar eren varmı
Alim olan canlar dost hastası
Kırma bulunmuyor ki ustası
Nasıl sarılır ki kalb yarası
Deyin dostlar saran varmı
Mehmet Dağalı ım tez yürüye
Hakkın yolunda hep ileriye
Musalla taşından hiç geriye
Deyin dostlar dönen varmı
Mehmet Dağal...
KEŞKE
Bırakıp ta gittin gayrı
Olduk artık ayrı ayrı
Kaldım nefesine zayrı
Keşke çekip gitmeseydin
Ne diyelim alın yazıma
Dertler oturmuş özüme
Boyun büküp de yüzüme
Keşke bakıp gitmeseydin
Öksüz bıraktın gülleri
Ötmez gönül bülbülleri
Seni çok seven gönülleri
Keşke yakıp gitmeseydin
Aşıp dağı geçtik deryayı
Ayağına getirdim dünyayı
Gönlümde ki altın sarayı
Keşke yıkıp gitmeseydin
Yüce mevlam diyor kula
Gelin canlar siz hak yola
Bunca emeğimizi bir pula
Keşke satıp gitmeseydin
Mehmet Dağal dertli sazı
Dinmez yüreğimde sızı
Kalbim e kurşun gibi sözü
Keşke sıkıp gitmeseydin
Mehmet Dağal...
GEL
Şafak söktü gün ışıyor
Hasret gönlüm den taşıyor
Beden de can çekişiyor
Son nefesim bitmeden gel
Bahar yaz ım döndü kışa
Çaren varmı gözde yaşa
Zalim felek pişmiş aşa
Bir bardak su katmadan gel
Karlar yağmış dağımıza
Şivan çökmüş hanemize
Gelsin bülbül bağımıza
Baykuş konup ötmeden gel
Doymaz ki nefsin esir olma
Yetsin artık çok geç kalma
Sonra saçını başını yolma
Düşman elden tutmadan gel
Mehmet Dağal eyvah dedim
Ayaksız bir ata bindim
Dönüşü olmayan yola girdim
Musalla dan gitmeden gel
Mehmet Dağal...
GELİYORUM
Dağlar yüce olsa bile
Aştım gülüm geliyorum
Ben senin aşkınla dile
Düştüm gülüm geliyorum
Hasret kalmış kollarımı
Açtım gülüm geliyorum
Engel dolu yollarımı
Geçtim gülüm geliyorum
Ellerimle kırmızı güller
Saçtım gülüm geliyorum
Feryat ediyor bülbüller
Seçtim gülüm geliyorum
Ben kötü kader elinden
Şaştım gülüm geliyorum
Sulucak misali bendimden
Taştım gülüm geliyorum
Ekmek misali fırınlarda
Piştim gülüm geliyorum
Seninle olmak yarınlarda
Koştum gülüm geliyorum
Mehmet dağal gurbet suyu
İçtim gülüm geliyorum
Özlemlerim tam diz boyu
Biçtim gülüm geliyorum
Mehmet Dağal...
GİDEYİM
Engel olma kader benim yoluma
Ben köyümü çok özledim döneyim
Bu hasretlik koyar beni zulüme
Ben köyümü çok özledim gideyim
Boyun eğdim bunca geçen yıllara
Ben köyümü çok özledim döneyim
Yanayım derdimi lokman kullara
Ben köyümü çok özledim gideyim
Sensin sığınağım yüce yaradan
Ben köyümü çok özledim döneyim
Çıksın gayrı karlı dağlar aradan
Ben köyümü çok özledim gideyim
Hayat acı ah zından gibi geceler
Ben köyümü çok özledim döneyim
Kapandı haneler söndü bacalar
Ben köyümü çok özledim gideyim
Varmı dostlar çare sini bulanlar
Ben köyümü çok özledim döneyim
Döndü ocağına benle gelenler
Ben köyümü çok özledim gideyim
Mehmet Dağal kanlı yaşlar akıyor
Ben köyümü çok özledim döneyim
Eşim dostum artık yola bakıyor
Ben köyümü çok özledim gideyim
Mehmet Dağal...
SEVDAMIZ VATAN
Yaktığınız meşale sönmeyecek
Bizim sevdamız vatan sevdası
Türkü lerimiz asla dinmeyecek
Bizim sevdamız bayrak sevdası
Susmaz ezan inmez bayrak
Bizim sevdamız vatan sevdası
Cumhuriyet imle yaşayacak
Bizim sevdamız bayrak sevdası
Taviz veremem ülküm den
Bizim sevdamız vatan sevdası
Vaz geçermiyim ki Türküm den
Bizim sevdamız bayrak sevdası
Türk ü kürdü alevisi sünni si
Bizim sevdamız vatan sevdası
İyi bilelim düşmanımız hangisi
Bizim sevdamız bayrak sevdası
Atalara edemeyiz asla ihanet
Bizim sevdamız vatan sevdası
Borcumuz dur onlara ki mihnet
Bizim sevdamız bayrak sevdası
Mehmet Dağal bu bayrak bu vatan la
Bizim sevdamız vatan sevdası
Gazisiyle binlerce kefensiz yatanla
Bizim sevdamız bayrak sevdası
Mehmet Dağal...
KENDİN de ARA
Düşmem deme bir gün düşersen
Hatayı ilk önce kendin de ara
Düz yolun da yürür iken şaşarsan
Hatayı ilk önce kendinde ara
Can dostlarını terk edipte koşarsan
Hatayı ilk önce kendin de ara
Yıkıp kırıp da bendin den taşarsan
Hatayı ilk önce kendin de ara
Sende bir gün çileler le yaşarsan
Hatayı ilk önce kendin de ara
Derinlere dalıp da eskileri açarsan
Hatayı ilk önce kendinde ara
Temmuz sıcağın da eyer üşürsen
Hatayı ilk önce kendin de ara
Dostların yaslı iken sen coşarsan
Hatayı ilk önce kendinde ara
Nefsine uyup da herkesi boşlarsan
Hatayı ilk önce kendin de ara
Kapanıp kurumuş yaraları deşersen
Hatayı ilk önce kendin de ara
Mehmet dağal dostlarını taşlarsan
Hatayı ilk önce kendin de ara
Bencil olup da sorunları beşlersen
Hatayı ilk önce kendin de ara
Mehmet Dağal...
HAYAT BUMUDUR
Gönül verip bir duygu peşinden
Şu fani dünyaya sarılmak mıdır
Ayrı kalıp dostların dan hısmından
Kader kötü deyip darılmak mıdır
Zemheri ayın da kara kışlarda
Bir sıcak yuvaya sığınmak mıdır
Gündüz hayel kurup gece düşlerde
Saçın başın yolup döğünmek midir
Elem keder hamuruyla yoğrulup
Zalime boyun büküp eğilmek midir
Her şeye rağmen engellerden sıyrılıp
Deniz i yüzüp gölde boğulmak mıdır
Düşe kalka yürüyorken ken yolları
Çobansız koyun gibi dağılmak mıdır
Doruklara erişmiyor ise kolları
Süt koyunu misali sağılmak mıdır
Deyin dostlar bana hayat bumudur
Sade göstermelik sevilmek midir
Mahzunlar da yaradan ın kuludur
Doğruları gizleyip savulmak mıdır
Mehmet Dağal razı olmak kadere
Havasız balon gibi soğulmak mıdır
Olabilir mi diye yaşıyor sa biçare
Tekrar umutlanıp doğulmak mıdır
Mehmet Dağal...
DİYEM
Boş hayalin sözü yalan
Gider yollar ulam ulam
Arayıp doğruyu bulam
Diyem gönül budur işte
Şükür etsekte azdır ona
Sayısız mucize anlayana
Canda nefes ya ekmeğine
Diyem gönül su dur işte
Gündüz sıcak gün ışığı
Toprak ana gibi kucağı
Gece de karanlık ocağı
Diyem gönül bedir işte
Kul ki sıkılıp düşer dara
Gönüllerde türlü yara
Bir çare aranır olanlara
Diyem gönül hızır işte
Dil e kuppe damağından
Yaş süzülür yanağından
Hakkın akan ırmağından
Diyem gönül yudur işte
Haktan geldi ne edrsin
Kader gül derse gülersin
Söyle nereye gidersin
Diyem gönül sabır işte
Büyük ihtimalle olası
İçerisine rahmet dolası
Cansız bedenin son odası
Diyem gönül kabir işte
Mehmet Dağal ım gayibi
Gizlesen de bilir o ayıbı
Şüphesiz herşeyin sayhibi
Diyem gönül kAdir işte
Mehmet Dağal...
KARA GÖZLÜM
Sevgi ektim dağa taşa
Geliyorum kara gözlüm
Derman gözlerdeki yaşa
Siliyorum kara gözlüm
Yol sorarım kurda kuşa
Geliyorum kara gözlüm
Olmadık işler geldi başa
Biliyorum kara gözlüm
Gönlümde kalmadı neşe
Geliyorum kara gözlüm
Bakmam artık üçe beşe
Dönüyorum kara gözlüm
Bahar yazım döndü kışa
Geliyorum kara gözlüm
Gündüz hayel gece düşe
Dalıyorum kara gözlüm
Hasretim kavim kardeşe
Geliyorum kara gözlüm
Bende şaşıyom bu gidişe
Soluyorum kara gözlüm
Mehmet Dağal isyan boşa
Geliyorum kara gözlüm
Mevlam dan geliyor hAşa
Doluyorum kara gözlüm
Mehmet Dağal...
DİYEM GÖNÜL
Boş hayalin sözü yalan
Yollar gider ulam ulam
Arayıp doğruyu bulam
Diyem gönül budur işte
Şükür etsek de azdır ona
Sayısız mucize ki anlayana
Canda nefes ya ekmeğine
Diyem gönül su dur işte
Hak dan geldi ne ederim
Kader gül derse gülerim
Söyle ki nereye giderim
Diyem gönül sabır işte
Dile kubbe damağın dan
Yaş süzülür yanağın dan
Hakkın akan ırmağın dan
Diyem gönül yudur işte
Gündüz güneşin sıcağı
Toprak ana gibi kucağı
Gece de karanlık ocağı
Diyem gönül bedir işte
Kul ki sıkılıp düşer dara
Gönüller de türlü yara
Bi çare beklenir olanlara
Diyem gönül hızır işte
Yalnız yüce mevla gayibi
Gizlesen de bilir o ayıbı
Şüphesiz kainatın sayibi
Diyem gönül kAdir işte
Mehmet Dağal ım olası
İçerisine Rahmet dolası
Cansız bedenin son odası
Diyem gönül kabir işte
Mehmet Dağal...
BAŞ BUĞUM
Ötüken den çıktık sevdamız ülkü
Hainlerin hesabı tutmaz başbuğum
Yaradan korur Hakka yürüyen türkü
Ülkücü davasını satmaz başbuğum
Hakka inanıyorsa ki ihanet etmez
Yaktığın meşale sönmez başbuğum
Vatanın bayrağın ki sevdası bitmez
Bu ülkü sevdası ölmez başbuğum
Türklüğün turası dır yıldız la hilal
Ülkücü yan gelip yatmaz başbuğum
Hakkı haykırıyor duy Habeşi Bilal
Yürüyoruz cem e yetmez başbuğum
Mekanın cennet olsun nurda yatasın
Attığın bu temel çökmez baş buğum
Yurdunu sevenler hiç incitirmi atasın
Üç hilal gönülden çıkmaz başbuğum
Ecdadını unuttuysa ona ben ne derim
Ancak bir türlü içime sinmez başbuğum
Mümin kullar için dua da peygamberim
İçime akıyor kanım dinmez başbuğum
Mehmet Dağal ım islam Kur an canımdır
İnanan asla yolundan dönmez başbuğum
Vatan ım anam Albayrağım da kanımdır
Kıyamete kadar gökten inmez Başbuğum
Mehmet Dağal...
GİTTİ
Geliyorum çileli ömrümün sonuna
Feleğin kavgası bitmedi gitti
Harcanır mı ömür bir hiç yoluna
Eteğinde ki taşı dökmedi gitti
Bunca yıl çağırdım duymadı beni
Bir kere arkasına bakmadı gitti
Bazen de tutmuyor ki dilin fireni
Beni hiç kafaya takmadı gitti
Ben onun yoluna derya olmuşken
Bir damla su olup akmadı gitti
Tam ardığım mutluluğu bulmuşken
Beni ağlatmak tan bıkmadı gitti
Kötü kader deyip haykırıyorken
Arada ki dağları yıkmdı gitti
Uçurumun kenarında çırpınıyorken
Elimden bir türlü tutmadı gitti
Mehmet Dağal bütün çaban boşuna
Seni hiç hesaba katmadı gitti
Etmem isyan felek gitmesede hoşuna
Bana çektirdiğin yetmedi gitti
Mehmet Dağal...
HAK tan GELDİ
Ne desem olmadı gülmez kaderim
Emir Hak tan geldi göçer giderim
Takdir böyle imiş söyle ne derim
Emir Hak tan geldi çeker giderim
Dertlerim özümde gözlerim de yaş
Emir Hak tan geldi döker giderim
Dünya nın gailesi de bir tatlı telaş
Emir Hak tan geldi yıkar giderim
Bu avuntu çabalar da hayat oyunu
Emir Hak tan geldi bakar giderim
Beni güldürmeyen kadere boynumu
Emir Hak tan geldi büker giderim
Ömür bir tarladır hasat zamanla
Emir Hak tan geldi biçer giderim
Ecel şerbetini kalbimde de imanla
Emir Hak tan geldi içer giderim
Mehmet Dağal hayat bu halı misali
Emir Hak tan geldi dokur giderim
Kur an Azmüşan ın varmı emsali
Emir Hak tan geldi okur giderim
Mehmet Dağal...
DE HELE
Uğruna ömrümü verdiklerim nerede
Şimdi düştü gönül dar a de hele
Geçtim deryaları kaldım derede
Ne söyleyim artı yar a de hele
Olmazmı hatırı candan dostluğun
Ağustos ta yağan kar a de hele
Mezarım yorganım taşı yastığım
Gönlümde sönmeyen kor a de hele
Dermansız derdime derman ararım
İyi gün dostları sar a de hele
Boşuna harcadığım ömre yanarım
Yüreciğim yanmazmı nar a de hele
Bir kul nasıl çeker bunca çileyi
Bilen bulunurmu ara de hele
Çok aradım göremedim feleği
Bu yollar nereye vara de hele
Tükendi çareler gönül yastadır
Bülbül gibi düştüm zar a de hele
Dağal ım yorgun kalbi hastadır
Her şeyim kül oldu har a de hele
Mehmet Dağal...
BAYRAĞIM a
Ey şanlı bayrağım ben varya senin
Yıldız ına kurban Ay ına kurban
Dört bir köşesine cennet vatanın
Beldesine kurban köyüne kurban
Türk lüğün kalesi güzel yurdumun
Ovasına kurban dağına kurban
Dermanısın yüreğimde derdimin
Üzümüne kurban bağına kurban
Vatanı nı sevenler hain olurmu
Paşasına kurban beyine kurban
Şehitler i gaziler i rahat uyurmu
Toprağına kurban suyuna kurban
Dağları çam kokar yaylası sümbül
Kurduna kurban kuşuna kurban
Gül dalında öten ey şeyda bülbül
Sevdasına kurban sesine kurban
Özgürlüğün sembolü ey nazlı hilal
Ekmeğine kurban aşına kurban
HakkA tapan milletin dir istiklal
Doğumuna kurban yaşına kurban
Sana aşıkların şair lerin türküsü
Ağıt ına kurban sazına kurban
Mehmet Dağal namusumun örtüsü
Edasına kurban nazına kurban
Mehmet Dağal...
KINALI KEKLİK
Uçarsın süzülürsün engin dereye
Sevdaların türküsü kınalı keklik
Hiç selam vermeden göçün nereye
Boz dağların örtüsü kınalı keklik
Üzümlü bağlarda ötüşün güzel
Sevdaların türküsü kınalı keklik
Döker son baharda yaylalar gazel
Boz dağların örtüsü kınalı keklik
Yavrunumu yetirdin dertli ötersin
Sevdaların türküsü kınalı keklik
Sabahın seherinde hüzün eklersin
Boz dağların örtüsü kınalı keklik
Sulucak deresinde susuzmu kaldın
Sevdaların türküsü kınalı keklik
Senin feryadını duyunca geldim
Boz dağların örtüsü kınalı keklik
Mehmet Dağal sana nazar değmesin
Sevdaların türküsü kınalı keklik
Kimse senin yuvacığın bozmasın
Boz dağların örtüsü kınalı keklik
Mehmet Dağal...
KARA BAHTIM
Esti hırçın rüzgar kırdı dalımı
Mevsimsiz açılan güllere döndüm
Kime arz edeyim mahzun halimi
Toz duman kaplamış yollara döndüm
Kötü kader bırakmıyor peşimi
Bahtı kap karanlık kullara döndüm
Zehir etti felek ekmek aşımı
Bitip tükenmeyen yıllara döndüm
Gülmez kara bahtım usandım bıktım
Bayramlara hasret allara döndüm
Hasret kalesinde doruğa çıktım
Lal oldu söylemez dillere döndüm
Ben sana sığındım yüce yaradan
Tadı acımsamış ballara döndüm
Tek umudum sensin kurtar buradan
Kırılıp dökülmüş dallara döndüm
Mehmet Dağal sabır derim ya sabır
Gücünü yetirmiş kollara döndüm
Uzak dursun benden gurur la kibir
Rotasını kaybetmiş sallara döndüm
Mehmet Dağal...
AĞLARIM
Bırakıpta gittin gülüm
Kader eder bize zulüm
Dertlerim de oldu düğüm
Şaştım bi çare ağlarım
Bitmez hasretlik çilesi
Ayrılığın yok çaresi
Kaldı canımın yarısı
Küstüm bi çare ağlarım
Duman tütmez ocağıma
Hasret kaldım sıcağına
Zalim gurbet kucağına
Düştüm bi çare ağlarım
Çektiğim yetmezmi söyle
Bu ömür bitermi böyle
Yoldaş olmuşum çileyle
Dostum bi çare ağlarım
Felek gaddar yazı kara
Yetmez sesim uzaklara
Mektuplar ını duvara
Astım bi çare ağlarım
Mehmet Dağal demedimi
Bizi gurbet yemedimi
Ben hayattan ümidimi
Kestim bi çare ağlarım
Mehmet Dağal...
DENİZLİYE AY DOĞAR
Denizliye ay doğar
Dağların arasından
Yaşamak haram oldu
Kalbimin acısından
Yandı yürek kar gelsin
Yandığım yeter olsun
Sevenleri ayıranlar
Onlardan beter olsun
Sana bir çivt sözüm var
Dinlermisin beni gülüm
Sensiz dünya bana çok dar
Bende hemen öleyim
Derin dedir benim yaram
Çaresi yok kullarda
Dayanamam görmeye
Seni yaban kollarda
Yalvarıyorum gülüm
Bakama sakın arkana
Sevdadan anlamayanlar
Varmasınlar farkına
Buralarda durmaz Memet
Artık terk edeceğim
Sana olan aşkımla
Mezara gireceğim
Söz Müzik Mehmet Dağal..
BENİ
Düştüm ocağına yanar gezerim
Sevdanın korunda kül ettin beni
Kalem kağıt oldum onu yazarım
Cevapsız mektuba pul ettin beni
Beklerim sabırla gelirsin diye
Umutsuz beklenen yol ettin beni
Göz yaşlarım senden bana hediye
Sustu tatlı dilim lal ettin beni
Görmedim baharı gazele döndüm
Zemheri kurusu dal ettin beni
Açmadı goncam dalımda soldum
Bülbülü gelmeyen gül ettin beni
Feda ettim ben uğruna ömrümü
Genç yaşta bükülen bel ettin beni
Çözmedimi bunca zaman düğümü
Tükeniyor sabrım del ettin beni
Sürüklüyor kader beni nereye
Rotası kaybomuş sal ettin beni
Kalmadı huzurum gidiş dereye
Boz bulanık akan sel ettin beni
Şahit oldu buna dağlar deryalar
Çöllerde çağlayan nil ettin beni
Mehmet Dağal senin olsa dünyalar
Gönülden bağlıyım kul ettin beni
Mehmet Dağal...
TÜRKİYE m
Ovasında bal dağlarında yağ akan
Yağmurunda sel olayım Türkiyem
Dört bir yanı cennet misali kokan
Hasretine yol olayım Türkiyem
Davulu zurnası ıklığ ı kopuz u
Bağlamanda tel olayım Türkiyem
Tamburu curası kemanı ud u
Kavalında dil olayım Türkiyem
Kuş cıvıltısı ormanı bağ da arılar
Has bahçende gül olayım Türkiyem
Kovanları ilmik ilmik dokurlar
Sofralar da bal olayım Türkiyem
Elleri semada kalb ile zikir de
Hak yolunda kul olayım Türkiyem
Cenge gitse dahi diller tekbirde
Bayrağın da al olayım Türkiyem
Dağal ım nefesim dir Türk yurdu
İnce bele şal olayım Türkiyem
Geçmişimin geleceğimin umudu
Burçlarında bel olayım Türkiyem
Mehmet Dağal...
SABAH GELMESİN
Sensiz olan bu ömürü neylerim
Bitmesin bu gece sabah gelmesin
Efkarlı gönlümü nerde eylerim
Gitmesin bu gece sabah gelmesin
Uyumasın gözler uyanık kalsın
Yatmasın bu gece sabah gelmesin
Sensiz bir lokmanın tadın almasın
Yutmasın bu gece sabah gelmesin
Sular hiç durmasın dönmesin buza
Tutmasın bu gece sabah gelmesin
Gerek yok sevgiden başka bir söze
Katmasın bu gece sabah gelmesin
Yoldaş olan karanlık bana ihanet
Etmesin bu gece sabah gelmesin
Gülmeyen kaderim olsun metanet
Satmasın bu gece sabah gelmesin
Duymak istemiyom baykuş sesini
Ötmesin bu gece sabah gelmesin
Nazlı canan da ayrılığın yasını
Tutmasın bu gece sabah gelmesin
Mehmet Dağal dolun ayın ışığı
Batmasın bu gece sabah gelmesin
Kucağında sazı ile dertli aşığı
Yıkmasın bu gece sabah gelmesin
Mehmet Dağal...
KUTLUBEY İN ORTASINDA DİBEK
Kutlu bey in ortasında bir dibek
Kavun diye verdikleri bir kabak
Gözünde yaş suya giden kıza bak
Söyle marazına derman olayım
Söyle dertlerine derman olayım
Erenlerle kalaycı nın arası
Ellerinde boğum boğum kınası
Ayrılmama sebep oldu anası
Söyle marazına derman olayım
Söyle dertlerine derman olayım
Al erbisi yanağına gölgeli
Kara kızın başı bu gün dalgalı
Hiç yüzün gülmedi gelin olalı
Söyle marazına derman olayım
Söyle dertlerine derman olayım
Sulucaktan gelen keklik sesimi
Koca ahlada yazdım senin ismini
Bilemedin düşmanını hısmını
Söyle marazına derman olayım
Söyle dertlerine derman olayım
Söz Müzik Mehmet Dağal...
SEVEMEZ
Rahmet yağmasa güneş doğmasa
Dönmese mevsimler bahar gelemez
Dünyanın bin bir türlü hali olmasa
Katlanmıyorsa dikene gülü sevemez
Değer vermek lazım insan olana
Ne idim demeden oldum denemez
Herkesi davet etmiş ulu mevlana
Sevmiyorsa insanı dili sevemez
Tatlı dil yılanı doğruya getirmiş
Dağlarını yalanın seller götürmüş
Çiçekten çiçeğe uçmuş yorulmuş
Sormuyorsa arıyı balı sevemez
Şu kainata bak neler dönüyor
Dalmayan tefekküre sırra eremez
Her şey düzeninde rahat yürüyor
Bilmiyorsa hAkkı kulu sevemez
Mehmet Dağal diyen desin sözünü
Çevirme sen hAktan asla yüzünü
Hep sevgi için çal o dertli sazını
Görmüyorsa sazı teli sevemez
Mehmet Dağal...
GÖNÜL ha
Her olan akşam ömürden gider
Beklesende geri dönmez ha gönül
Nefsin yarın diye hep isyan eder
Hasretliğin ateşi sönmez ha gönül
Çökmüş yüreğime özlem sancısı
Gözlerim de yaş dinmez ha gönül
Bitmeyen gündüzün gelmez gecesi
Bal olsa yağ olsa yenmez ha gönül
Bir başkadır gurbetin çilesi derdi
Haberin de sılaya gitmez ha gönül
Birini tüketmeden bir daha verdi
Bu ömür de böyle bitmez ha gönül
Yalnız kaldım yaban elde ne çare
Figan eder bülbül ötmez ha gönül
Yetmiyor ki gücüm bittim bi çare
Dükkan hep dert alır satmaz ha gönül
Bunca çile çektim derde alıştım
Can sağ iken seni üzmez ha gönül
Tam kırk yıldır gurbet eli dolaştım
Mehmet Dağal sensiz gezmez ha gönül
Mehmet Dağal..
CANIM VATANIM
Senin ne çok düşmanın var imiş
Yüzüne gülenlerin çoğu hainmiş
Uğrunda ölenler de neyin nesiymiş
Vay canım vatanım vay
Analar ağlıyor evlatların uğruna
Dönmek lazımAtatürkün devrine
Bunca şehitleri verdin hayrına
Oy canım vatanım oy
Hatırlamak istemiyor ki yaslını
Siliyorlar bak tarihlerden neslini
Bilemedim ki düşmanını hısmını
Duy canım vatanım duy
Saymaz Atasını sevmez şehidini
Nedir ki bu hilAl le yıldıza kini
Ölmeyince terk etmiyor bedeni
Huy canım vatanım huy
Olmaz ki o derilerden asla post
Yok Türk e Türkten başka dost
Bu düpe düz Türklüğümüze kast
Say canım vatanım say
Mehmet Dağal Atatürkü özledim
Vatan zor kurtulmuş onu gözledim
Türkiye yi kuran Türktür demiş izledim
Hey canım vatanım hey
Mehmet Dağal...
YALAN
Kendini sevmeyen de saygı arama
Olmaz merhameti duygusu yalan
Çok sevdim desede ona inanma
Bilmez merhameti kaygısı yalan
Senin canın yansada duymaz ağrıyı
Olmaz merhameti algısı yalan
Anlamaz kendinden başka doğruyu
Bilmez merhameti olgusu yalan
Samimi değildir telaşlanır boşuna
Olmaz merhameti ilgisi yalan
Yenik düşmen gider onun hoşuna
Bilmez merhameti bilgisi yalan
Unutturur ettiğini tövbesi boldur
Olmaz merhameti silgisi yalan
Hep o haklıdır çok doğru kuldur
Bilmez merhameti belgesi yalan
Mehmet Dağal ağustos ta kavrulsa
Olmaz merhameti gölgesi yalan
Fırtınada deniz gibi savrulsa
Bilmez merhameti dalgası yalan
Mehmet Dağal...
DOSTUN BÖYLESİ
Kendini sevmeyen de saygı olurmu
Olmaz merhameti duygusu yalan
Seviyorum dese de ona inanma
Bilmez merhameti duygusu yalan
Senin canın yansa duymaz ağrıyı
Olmaz merhameti algısı yalan
Aramaz kendinden başka doğruyu
Bilmez merhameti olgusu yalan
Samimi değildir telaşlanır boşuna
Olmaz merhameti ilgisi yalan
Senin yenik düşmen gider hoşuna
Bilmez merhameti bilgisi yalan
Unutuverir ettiğini tövbesi boldur
Olmaz merhameti silgisi yalan
Hep o haklıdır çok doğru kuldur
Bilmez merhameti belgesi yalan
Dağal ım böyle de dostluk olurmu
Olmaz merhameti sorgusu yalan
Desede mazlumun ahı yerde kalırmı
Bilmez merhameti vurgusu yalan
Mehmet Dağal...
GELEMİYOR
Atmış kader gurbet ele
Kaldık öyle pare pare
Bilmem yaşanırmı böyle
Gözüm de yaş kurumuyor
Giymez alı göz karada
Dertleri özünde sırada
Gözleri hep uzaklarda
Yar zülfünü taramıyor
Sabah hazin akşam hüzün
Bitmez kışın gelmez yazın
Hep dertli çalıyor sazım
Eşim dostum aramıyor
Geçmez aylar bitmez yıllar
Hasret çeker civan kollar
Tükenmiyor uzun yollar
Gönül yare varamıyor
Ömür biter çile bitmez
Bağımızda bülbül ötmez
Kış kapadı kervan gitmez
Dosta haber salamıyor
Ecel geldi deyin canlar
Vakit tamam yok imkanlar
Huzurlu olsun insanlar
Mehmet Dağal gelemiyor
Mehmet Dağal...
SEN KIRSANDA
Sen kırsanda beni kıramıyorum
İnan ki bir tanem sana küsmedim
Kendim duymayınca inanmıyorum
Ben senden selamı asla kesmedim
Uzakta olsanda hep hayalimdesin
Resmine de gülerim surat asmadım
Arama başka yerde yüreğimdesin
İsmini anmayınca yere basmadım
Temmuz sıcağının yansam harında
Kavrulan gönlüme sensiz esmedim
Ayrılmak varmıydı gavlin sonunda
Özümde dertlerim fazla deşmedim
Ben ne derim kader böyle yazılmış
Taktiri ilahidir dedim asla kaçmadım
Hasmım duymuş hısımlarım üzülmüş
Senden başkasına sırrım açmadım
Mehmet Dağal köprüyü su götürmüş
Hep bendimde aktım fazla taşmadım
Gurbet ki kucağında kırk yıl yatırmış
Yürümeye mecal yok diye koşmadım
Mehmet Dağal...
SEVDA'YA
Öyle bir sevdaya düştüm
Koşuyor hep tutulmuyor
Dersin ki yaşama küstüm
Tatlı lokma yutulmuyor
Bin bir türlü tuzağı var
Düşen ona kurtulmuyor
Dolanırsın diyar diyar
Gece gündüz yatılmıyor
Tohum değil ki toprağa
Her mevsimde ekilmiyor
Meyve sığınır yaprağa
Bunun kahrı çekilmiyor
Zamanı zemini bilmez
Düşüyor ya yıkılmıyor
Verdiği sözde hiç durmaz
Utanmıyor sıkılmıyor
Böyle imiş nasıl bilsem
Olmaz alan satılmıyor
Ah birde sırrına ersem
Tartısı yok tartılmıyor
Ey Dağal ım yalnız kaldın
O kimseye katılmıyor
Tatlı bir belaya daldın
Mümkün değil atılmıyor
Mehmet Dağal...
YORULDUM
Baharla birlikte yaprak dallara
Sabır ihsan eyle mevlam kullara
Sensiz geçip giden bunca yıllara
Ben boynumu büke büke yoruldum
Adını anınca dolanırsın dilime
Gece gündüz düşüyorsun gönlüme
Dayanmıyor yürek mahzun halime
Ben göz yaşı döke döke yoruldum
Yazdım dağa taşa senin ismini
Hep hayalimde çiziyorum resmini
İyi bilesin gari düşmanını hısmını
Ben yoluna baka baka yoruldum
Belki bu gün belki yarın diyorum
Ellerim semada sabırlar diliyorum
Hergün yenilenir umudum hayallerim
Ben takvimleri yaka yaka yoruldum
Kuru ağaç taze yaprak verirmi
Hak olmayan ruhta huzur olurmu
Dolan testi damla da olsa alırmı
Ben artık ah çeke çeke yoruldum
Mehmet Dağal kime nasıl söylerim
Sensiz olan yaşamı söyle neylerim
Tüyü kıpırdamaz sevgisiz gönüllerin
Ben dişlerimi sıka sıka yoruldum
Mehmet Dağal...
Şair'Dosta Selam
Şiir yazan kalemlerin deryası
Okuyana selam yazana selam
Sevdamız sevgi diyenlerin kalesi
Şairine selam ozana selam
Türlü türlü meyvelerin ağacı
Adalete selam mizana selam
Şiir sevenlerin gönüllere ilacı
Neşesine selam hüzüne selam
Canlandı şiirler sazlar ayakta
Baharına selam yazına selam
İnaçlı kulların gözleri vuslatta
Harmanına selam güzüne selam
Okuyan şairlerin diline sağlık
Yüreğine selam sözüne selam
Resimleyen aşıkların eline sağlık
Gönlüne selam gözüne selam
Suyun dan içip ekmeğini yiyorsa
Oğullarına selam kızına selam
Ne mutlu türküm Türküm diyorsa
Bayrağına selam bezine selam
Mehmet Dağal yaradana sığındım
Toprağıma selam özüme selam
O benimle ben onunla avundum
Tezeneye selam sazıma selam
Mehmet Dağal...
YETMEZ ' Mİ
Dilin şükür etsin nimet yiyorsan
Huzur içinde sıraata ilerliyorsan
Yediğin lokmaya helal diyorsan
Hak için rızasına sığınmak gerek
Zebur tevrat incil Kur'an azmüşan
Hepsi haktan gelmiş inanıyorsan
Temizlenmek için de su arıyorsan
Hak ın denizinde arınmak gerek
Dünya var olalı savaşlar hep olmuş
Kimileri kazanmış kimisi kaybetmiş
Perde arkasında menfaat din varmış
Hak için gafletten uyanmak gerek
Diyorsan ey dost bu nerden çıkmış
Haçlı toplanmış bir de birlik kurmuş
İslam da hiç olmayan fitne uydurmuş
Hak rızası varsa barınmak gerek
Haçlının arzuları istekleri bitmiyor
Her taraf misyoner bu da yetmiyor
Ne içeri alıyor ne dışarıda kal diyor
Hak için sabırla dayanmak gerek
Mehmet Dağal kalemler silah olmuş
Atalarımda aynı zihniyetle savaşmış
Tüm insanlar adem havva dan doğmuş
Hak için hak kı savunmak gerek
Mehmet Dağal...
SEN BENİ
Zor imiş ayrılık ölümden
Bağlatma yeter sen beni
Hüzün akıyor gönlümden
Dağlatma yeter sen beni
Artık gurbet beni yordu
Eyletme yeter sen beni
Tam tamına kırk yıl oldu
Saylatma yeter sen beni
Güvenmem artık kadere
Huylatma yeter sen beni
Yorgun bu gönül ne çare
Haylatma yeter sen beni
Yetsin artık dertli sazım
Ağlatma yeter sen beni
Geçmez kimseye nazım
Söyletme yeter sen beni
Dağal ım hasret yoluna
Boylatma yeter sen beni
Esaret ilmiğini de koluma
Bağlatma yeter sen beni
Mehmet Dağal...
DERT DÖKER
Gurbet in gözü elamı
Kesmeyin bizden selamı
Bilinmez feleğin meramı
Dert atar dertli başıma
Değme yaralarım derin
Hüzünlü geçer günlerim
Gece gündüz ses dinlerim
Dert katar dertli başıma
Bu gönlüme bir umut yak
Adaletin yoludur ki hak
Olmaz deme oluyor bak
Dert takar dertli başıma
Hayat sanki bana elem
Güldürmedi felek gülem
Sanki yetmez benim çilem
Dert yıkar dertli başıma
Mehmet Dağal üzgün sazım
Kara imiş benim yazım
Geçmiyor kadere sözüm
Dert döker dertli başıma
Mehmet Dağal...
OLMADI BEYLER
Olmadı ha beyler böyle olmadı
Palavra yalanla heybeniz dolmadı
Barış türküsü mü çocuta inanmadı
Zalimle pazarlık yapılırmı hiç
Kolaymıydı kuruldu bu güzel vatan
Canlarımız değilmiydi vurulup yatan
Bölücüyle ortaktır vatanı satan
Hak varken batıla tapılırmı hiç
Şehidimin kanı namusumun örtüsü
Olamaz kimseden Türkün korkusu
Atamdan kaldı Cumhuriyet in tapusu
Göndere başka bayrak çekilirmi hiç
Gözünüz aydın cam köşkte yazanlar
Asırlardır yaşıyorduk birliği bozanlar
Sizede kalmaz kurduğunuz düzenler
Türklüğe kolay kefen biçilirmi hiç
Gelmeyiz diyordunuz kirli oyuna
Bunca şehit verildi vatan uğruna
Girmişsiniz ki bölücünün koluna
Bu kadar özünden kopulurmu hiç
Mehmet Dağal herkesi kardeş bildik
Suyunu paylaştık ekmeği böldük
İyi günde kötü günde beraber olduk
Ölmeden vatandan geçilirmi hiç
Mehmet Dağal...
LÜZUM YOK
Kara yazılmış bu alın yazım
Yaşlı gözüm gülmez yüzüm
Üç beş değil ki be marazım
Takmaya lüzum yok doktor
Gülmedi hiç kader bana
Hasretlik yetsin gari cana
Dermansız dertlerimi sana
Dökmeye lüzum yok doktor
Görüyorsun işte bu halimi
Söyle be dostlara ahvalimi
Tekrar tekrar da hayalimi
Yıkmaya lüzum yok doktor
Tütmüyor bacamın dumanı
Bitmiyor ki gönlümün gamı
Geçip gidiyor bak zamanı
Bakmaya lüzum yok doktor
Mehmet Dağal gözde yaşa
Baharım ki geri döndü kışa
Çok değerli zamanı nı boşa
Yakmaya lüzum yok doktor
Mehmet Dağal...
HAK YOLUNDA GİDENE
Bir yol göster bana yüce yaradan
Yoldaş eyle hak yolunda gidene
Zamanıdır ki ayrılmanın buradan
Yoldaş eyle hak yolunda gidene
Esiri etme beni nankör nefsimin
Yoldaş eyle hak yolunda gidene
Sonu hayır olsun amacımın işimin
Yoldaş eyle hak yolunda gidene
Hayırla yad edeyim ecdad atamı
Yoldaş eyle hak yolunda gidene
Bağışla yarabbi günahımı hatamı
Yoldaş eyle hak yolunda gidene
Yürürüm gece gündüz yolundan
Yoldaş eyle hak yolunda gidene
Sana sığınırım riyakar kullarından
Yoldaş eyle hak yolunda gidene
Dağal ım yokki tutunacak dalım
Yoldaş eyle hak yolunda gidene
Meşakatli olsa da menzilim yolum
Yoldaş eyle hak yolunda gidene
Mehmet Dağal...
ÇANAKKALE
Hainlere taviz verip
Boş hayallere dalıp
Urgana yoğurt serip
Yakılırmı çanakkale
Türk milleti emelinde
Cumhuriyetin elinde
Şehit kanı temelinde
Yıkılırmı çanakkale
Biraz kafa yormadan
Nasıl kurduk görmeden
Şehite gaziye sormadan
Geçilirmi çanakkale
Cumhuriyet senle doğdu
Atalar ım kanla yoğurdu
Nişanlıları evlileri ayırdı
Atılırmı çanakkale
Kim savaştı bakmadan
Anıtları sin i yıkmadan
Can bedenden çıkmadan
Satılırmı çanakkale
Dağal ım kara toprak
Canım bedenimde yaprak
Burçlarına başka bayrak
Çekilirmi çanakkale
Mehmet Dağal.
GÖNÜL
Geçti bahar gelmez yazım
Sancım vurur başa gönül
Yetmiyor kimseye sözüm
Vur başını taşa gönül
Çok zor ayrılık çekmesi
Vuruyor bu döşe gönül
Kuruyor sevda çeşmesi
Görünmedi neşe gönül
Gülmüyor yüz kalb yaralı
Kar boranlı kışa gönül
Dertlerim özümde sıralı
Gurbet soğuk aşa gönül
Yaktı elimi hasret ateşi
Senin olsun maşa gönül
Yaralı yüreğimin köşesi
Yokki huzur yaşa gönül
Mehmet Dağal üzülmüştür
Bakma gözde yaşa gönül
Kader böyle yazılmıştır
İsyan etme boşa gönül
Mehmet Dağal...
BELKİ
Boşuna yorulma seni duyamam
Unuta bilirsen beni unutmalısın
Buralarda daha fazla duramam
Sende yorgun gönlü avutmalısın
Bitmez ki yaşam ecel gelmeden
Kanayan bu yarayı soğutmalısın
Bilinmez kıymet hasret kalmadan
Gönlündeki efkarını dağıtmalısın
Bin bir türlü hali vardır yaşamın
Bazen esip bazen de yağmalısın
Biri sensin gönlümdeki tasamın
Eller semada göklere değmelisin
Umut ağacında meyve dalısın
Dostlar sofrasında eğilmelisin
Hak yolundan ayrılmayan arısın
Huzur denizinde boğulmalısın
Mehmet Dağal yaralandı bu gönül
Belki de hayat budur durulmalısın
Ağlayıp gülsek te tükenir ömür
Hakka giden yolda yorulmalısın
Mehmet Dağal...
Gurbetçi
Gurbetin kucağında soğuk gecede
Hasreti yazarım duyguyu yazarım
Affedin hatamı hicivde hecede
Ben yalnız hasreti sevgiyi yazarım
Kader işte atmış beni gurbete
Hasreti yazarım duyguyu yazarım
İki ellerimle sarılmışım vuslata
Ben yalnız hürmeti sevgiyi yazarım
İçim kan ağlarken güler mi yüzüm
Hasreti yazarım duyguyu yazarım
Tutuşmuş yanıyor korlarda özüm
Ben yalnız mihneti sevgiyi yazarım
Bilemem caklı cekli süslü sözleri
Hasreti yazarım duyguyu yazarım
Yaş bürümüş kömür kara gözleri
Ben yalnız zahmeti sevgiyi yazarım
Kırk yıl olmuş etme artık acele
Hasreti yazarım duyguyu yazarım
Yürüyorum gündüz gece ecele
Ben yalnız rahmeti sevgiyi yazarım
İki bin dokuz yüz kilometre uzaktan
Hasreti yazarım duyguyu yazarım
Mehmet Dağal yoruldun sen gerçekten
Ben yalnız gurbeti sevgiyi yazarım
Mehmet Dağal