Bilmeyene
Yüce dağ başında boran yel olur
Yağar yağmur seli de yolunu bulur
Hasretlik çekenler hüzün doludur
Hakkı bilmeyene hal ettin beni
Zalim felek yetmedimi çektiğim
Köyüme hep uzaklardan baktığım
En güzel yılları gurbette tükettiğim
Hakkı sormayana kul ettin beni
Gezer gafil sormaz ki neredeyim
Dünya ahret arasında perdeyim
Bazen yerde bazen bulutlardayım
Hakkı bulmayana yol ettin beni
Acı sözleri ile gönülleri yaralar
Cevap veremez sualleri sıralar
Çiçek çiçek bal topluyor arılar
Hakkı anmayana dil ettin beni
Mehmet Dağal sessizliğin sesine
Aldanma ha bu dünyanın süsüne
Bunca çektiğim çilelerin üstüne
Hakkı duymayana tel ettin beni
Mehmet Dağal..
Söylesin
Güz güneşi gibi yaktın beni ah zalim
Döktüğüm göz yaşını dallar söylesin
Kalmadı senden gayrı tutacak elim
Döktüğüm göz yaşını kullar söylesin
Olurmu ki tadı tuzu sensiz yaşamın
Döktüğüm göz yaşını ballar söylesin
Biri sensin be gönlümdeki tasamın
Döktüğüm göz yaşını hallar söylesin
Hayalin hep içimde dolaştım sensiz
Döktüğüm göz yaşını yollar söylesin
Alıştınmı şu yaşama vefasız bensiz
Döktüğüm göz yaşını yıllar söylesin
Tutacak dalmı kaldı göremezmisin
Döktüğüm göz yaşını eller söylesin
Bir name yazıp haber veremezmisin
Döktüğüm göz yaşını diller söylesin
Mihnetle topladım da elimde soldu
Döktüğüm göz yaşını güller söylesin
Kesildi öğüdüm umudum yok oldu
Döktüğüm göz yaşını göller söylesin
Mehmet Dağal ne söylersin sazına
Döktüğüm göz yaşını teller söylesin
Koşuyorsun yetişmek de zor hızına
Döktüğüm göz yaşını yeller söylesin
Mehmet Dağal...
Dinmeyen Özlem
Sabah akşam dilimdesin bilesin
Seni anmadan gör olmuyor işte
Ara da bir olsada selam salasın
Senin yerin asla dolmuyor işte
Çok özledim seni ey anneş tepe
Ahh içimden geçeni bilmiyor işte
Lastik pabuç ile gittik mektebe
Bu gönlüm özlemini silmiyor işte
Yükseldi efkar gönül dağımdan
Ne derim kadere gülmüyor işte
Gitmez Kutlubey im rüyalarımdan
Elimden hiç bir şey gelmiyor işte
Lokman ne diyor mahzun bakışa
Ne desem bi çare bulmuyor işte
Yürüyüşüm her gün daha yokuşa
Kara günler peşimi salmıyor işte
Bağlarında üzüm ovasında tütünü
Kaderim bu şansımı yenmiyor işte
Unutamam kabak keçinin sütünü
İçimde hasret fırtınası dinmiyor işte
Mehmet Dağal bitsin çileli ömrüm
Ecel gelmeden beden ölmüyor işte
Arzularımı anılarımı içime gömdüm
Felek bu göz yaşımı görmüyor işte
Mehmet Dağal...
GECELER
Hep lambalar sokaklarda
Sönük kaldılar uzaklarda
Uyudum soğuk banklarda
Geçin karanlık geceler
Hüzün benim arkadaşım
Dinmez gözlerimde yaşım
Kucağınız da bir sırdaşım
Bitin karanlık geceler
Artık çektiğim çile yeter
Bu günüm dünden beter
Göz ağlar dilim ah çeker
Yetin karanlık geceler
Fısıldar yaprak arkamdan
Çığlığım hep korkumdan
Ellerinizi de şu yakamdan
Çekin karanlık geceler
Dağal 'ım açıl be kara bulut
Unut sen olanları artık unut
Gamlı gönlüme biraz umut
Ekin karanlık geceler
Mehmet Dağal...
GIL GAYRI
Senden kaldı bu kalbimin yarası
Bulunurmu bilmem bunun çaresi
Yakınmanın yoktur artık faydası
Ettiğinle mutlu isen gül gayrı
Kader güldürmedi benim yüzümü
Sardı dertler gör benliğimi özümü
Koydun yüreğime ateşin közünü
Pişman olup saçlarını yol gayrı
Kızgın çöllerin sıcağında kalasın
Tek duam benim ettiğini bulasın
Kulakların ki baykuş sesi dinlesin
Suya hasret çiçek gibi sol gayrı
Yuvası bozulmuş kuşlara döndüm
Fitili tükenmiş mum gibi söndüm
Oysa sana yarı ömrümü verdim
Bunlar senden hatıradır bil gayrı
Bir gün olur da belki beni anlarsan
Hasta düşüp te inim inim inlersen
Azıcıkta ah o vicdanı nı dinlersen
Arada bir mezarıma gel gayrı
Mehmet Dağal artık sona hazırım
Hep hüzünle ile bitti güzel yıllaraım
Verilsin sal'alar ısıtsınlar sularım
Dör tekbirle namazımı gıl gayrı
Mehmet Dağal...
NE FAYDA
Kalmadıysa neşen yoksa ki huzur
Dünya kadar malın olsa ne fayda
Kırdığın bir kalbe yetmezki özür
Bala dalmış dilin olsa ne fayda
Paylaşmayı bilmiyorsan dostunla
Meyve dolu dalın olsa ne fayda
Riyakarlık yapıyor isen kastınla
Dala ağmış gülün olsa ne fayda
Can canan etmez ise hoş sohbet
Sarayların yalın olsa da ne fayda
Kalmamış ise saygı yoksa metanet
Yağmur bulutu yelin olsa ne fayda
Boşuna gelmedik yalan dünyaya
Coşkun akan selin olsa ne fayda
Yok ise dostluğun yüce mevlaya
Semaya açılan elin olsa ne fayda
Mehmet Dağal hep ağladı gözlerim
Bayram gelmiş alın olsa ne fayda
Günden güne bükülüyor dizlerim
Şakıyan saz ın telin olsa ne fayda
Mehmet Dağal...
YAZARIM
Gamlı sazım paylaşalım derdimi
Ayrıldım köyümden şaşar gezerim
Kimden dileyelim söyle yardımı
Ayrıldım yuvamdan düşer yazarım
Alnımda yazı kap kara dır silinmez
Bağrıma kara taş basar gezerim
Bazen gurbet elden geri dönülmez
Ben kötü kadere küser yazarım
Telin dertli nağmelerin de sızlıyor
Bahar seli gibiyim eser gezerim
Gözlerim de hep uzakları gözlüyor
Özlemde boğulup pusar yazarım
Anlayan kalmadı mahzun halimden
Doldum hayaliyle coşar gezerim
Çabam boşa yok anlayan dilimden
Çekerim çilemi ben yaşar yazarım
Duyun feryadımı hey yüce dağlar
Küllenmiş yaramı deşer gezerim
Tükenmiş umudum gözlerim ağlar
Yorgun gönlüm ile koşar yazarım
Mehmet Dağal giden ömür dönmüyor
Zorda olsa artık yılları aşar gezerim
Özümde dir yaralar kimse görmüyor
Yıktılar bendimi benim taşar yazarım
Mehmet Dağal...
HALA GELMEDİN
Ayrılmam dedim nazlı yarimden
Hasretlik zor geldi bana ölümden
Bırakmıyor gurbet tuttu elimden
Yanıyor yüreğim hala gelmedin
Yaz dedim güz dedim kışı getirdim
Elem keder ile ömrü bitirdim
Gurbeti koynumda kırk yıl yatırdım
Kanıyor yüreğim hala gelmedin
Zindan gecelerin kucağı ayaz
Sarmış karanlığı bedir bembeyaz
Ses vermiyor nota yarısı diyez
Donuyor yüreğim hala gelmedin
Hep ümit ettim ben geleceğini
İçimdeki bu korun söneceğini
Bunca yıldan sonra döneceğini
Sanıyor yüreğim hala gelmedin
Çektik gam kederi yıllar boyunca
Felek güldürmedi bizi doyunca
Gönül dalından her gün bir gonca
Sunuyor yüreğim hala gelmedin
Dağal'ım bitmiyor kahrı dünyanın
Gelmesin sonu hiç güzel rüyanın
Aldığım ki her nefes te adını senin
Anıyor yüreğim hala gelmedin
Mehmet Dağal...
ANA ma SELAM
Bakarım uzaklara yaşlı gözlerim
Götür seher yeli ana'ma selam
Şevkat'li kollarını nasıl özlerim
Yetir seher yeli ana'ma selam
Bitmeyen hasretin kucağındayım
Götür seher yeli ana'ma selam
Sönmez ateşi hiç ocağındayım
Yetir seher yeli ana'ma selam
Vardım mezarına dayanamadım
Götür seher yeli ana'ma selam
Ondan başkasına yaranamadım
Yetir seher yeli ana'ma selam
Aldığım nefesimde hatıramdasın
Götür seher yeli ana'ma selam
Dilimden düşmez dualarımdasın
Yetir seher yeli ana'ma selam
Ana Baba can tarifi yok başka
Götür seher yeli ana'ma selam
Yatırın kalbinizde altın bir köşke
Yetir seher yeli ana'ma selam
Mehmet Dağal dayanmadı yüreğim
Götür seher yeli ana'ma selam
Sen imiş sin metanetim direğim
Yetir seher yeli ana'ma selam
Mehmet Dağal...
SEVİLMEZ'Mİ
Hasretiyle yandım bittim kül oldum
Kalmamış acıması gurbette kaldım
İnan ki artık çilelerden yoruldum
Söyle dosta giden yol sevilmezmi
Temmuz sıcağının yakan güneşi
Özlem'le gurbet birbirinin kardeşi
Kalmadı artık bu gönlümün neşesi
Gölgesine sığındım dal sevilmezmi
Hırçın yaklaşırsan ki batar dikeni
Seyredersin öylece sen olup biteni
Mis kokusu ile sana boyun bükeni
Sevginin sembolü gül sevilmezmi
Kopmuştur faniden yolunda yürür
Gözleri kapalıdır ya her şeyi görür
Yaradanın ki yolunda kar gibi erir
Hak'kı zikreden o dil sevilmezmi
Değmezmi böyle can dost saygıya
Kurban olmazmıyım özden sevgiye
Unutulmaz anılara sığmaz övgüye
Riyakar olmayan kul sevilmezmi
Mehmet Dağal itinayla toplarlar
Her çiçeği birer birer yoklarlar
Kovanlarda ki ne sırları saklarlar
Adı gibi arıdır ya bal sevilmezmi
Mehmet Dağal...
EN DERİN SAYGILAR
Merhaba yarenler merhaba canlar
En derin sevgiler saygılar benden
Sermayesi göz nuru kalem olanlar
En derin sevgiler saygılar benden
Her biriniz gönül dostu sevdası şiir
En derin sevgiler saygılar benden
Kutlarım hepinizi selamlarla bir bir
En derin sevgiler saygılar benden
İnmesin bayrak dinmesin ezanlar
En derin sevgilar saygılar benden
Şiir deryasın'da canlar edip ozanlar
Enderin sevgiler saygılar benden
Özümüz bir olmalı bayrak vatanda
En derin sevgiler saygılar benden
Hoş olsun gazisi sağ'ı şehit yatanda
En derin sevgiler saygılar benden
Kürdü lazı gürcüsü alevi si sünnisi
En derin sevgiler saygılar benden
Roman gaggoş dadaşı efesi nicesi
En derin sevgiler saygılar benden
Mehmet Dağal can vatan toprağım
En derin sevgiler saygılar benden
Kıyamete kadar dalgalan al bayrağım
En derin sevgiler saygılar benden
Mehmet Dağal...
AĞLADI
Düşkündüm sana kıymet bilmedin
Çıkmadın hayalimden yanımda idin
Canımdan da öte nefesimdey din
Sana süslediğim yollar ağladı
Seni ektim gönlümdeki bahçeye
Değişmem ben onu zihnete akçeye
Gözümde yaş ile dizdim bohçaya
Sana topladığım güller ağladı
Bu gün yarın dedin bakıver halıma
Çıkmasan daha iyi olur artık yoluma
Nelerden vaz geçtim senin uğruna
Sana harcadığım yıllar ağladı
Benim le gidecekler gayrı mezara
Sığındım yaradana sarıldım sabıra
Kavuştur yarabbi beni artık huzura
Sana gizlediğim sırlar ağladı
Yalanı riya yı bilmez ki seni anıyor
Sessiz ve sakin yüreciğim kanıyor
Her yeni gelen gün dünümü aratıyor
Sana yalvardığım diller ağladı
Mehmet Dağal derdim dert üstünde
Kusur aramam inanki çok sevdimde
Sanki kainatın yükü benim üstümde
Sana ağıtlarım teller ağladı
Mehmet Dağal...
HER GELEN
Dost diye sarıldım aldandım gayrı
Yaşamamın değişti böylece seyri
Dostun yardımına kalmışken zayrı
Her gelen bir hüzün vurdu gönlüme
Yetiyordu kendi gamım kendime
Eremedim ben şu alemin fendine
Dostum dedim gülenlerin yüzüne
Her gelen bir hüzün sardı gönlüme
Sormak lazım kalbi kıran o dile
Bildiğini söylüyor ya çaban nafile
Yüzünde riyakarlık kalbinde hile
Her gelen bir hüzün verdi gönlüme
Mis kokulu esiyor yağmur yelleri
Türlü türlü açıyor bahar ın gülleri
Beni yaralayan da o dostun dilleri
Her gelen bir hüzün yordu gönlüme
Hâk'kı zikrederken huzuru bulmak
İstemezmi ki gönül dostlarla olmak
Hiç hoş olmuyor ki kalbleri kırmak
Her gelen bir hüzün serdi gönlüme
Mehmet Dağal'ım kaderimin cilvesi
Tükendi gönlümde ki yaşam hevesi
Bulunmadı merhemi yoktur çaresi
Her gelen bir hüzün sürdü gönlüme
Mehmet Dağal...
BOŞA DÖNDÜ
Dağlar yüce aşamadım
Çok yoruldum koşamadım
Baharı yazı yaşamadım
Geçti ömrüm kışa döndü
Arzularım hep gelmeyi
Kutlubey ime dönmeyi
Unutturdular gülmeyi
Bu yüreğim taşa döndü
Öyle bir sevdaya düştüm
Bilmem nasıl bende şaştım
Engelleri ki bir bir aştım
Yolum tekrar başa döndü
Ne derim hasret kaldığıma
Onunla mutlu olduğuma
Çok şükrettim bulduğuma
Kuru ekmek aşa döndü
Malın yalan canın yalan
Gelip gitmişler falan filan
Kalmadıysa candan saran
Koca ömür boşa döndü
Uzak değil yakındayım
Göremiyorsun farkındayım
Mehmet Dağal tahtındayım
Göz üstünde kaşa döndüm
Mehmet Dağal...
NE DERSİN
Ben derdimi kime deyim
Söyle gönül sen ne dersin
Hangi yollardan gideyim
Neyle gönül sen ne dersin
Uzak değil yakındayım
Öyle gönül sen ne dersin
Göremiyorsun farkındayım
Şöyle gönül sen ne dersin
Barışkın kalmak lazım
Huyla gönül sen ne dersin
Çileli imiş benim yazım
Vayla gönül sen ne dersin
Tükeniyor sabrım artık
Böyle gönül sen ne dersin
Param parça yırtık pırtık
Bağla gönül sen ne dersin
Mehmet Dağal özde yangının
Duyla gönül sen ne dersin
Sönmez yok faydası kaygının
Suyla gönül sen ne dersin
Mehmet Dağal...
ÇARESİZLİK
Öyle bir sevdaya düştüm
Gitmez gönlümden sızısı
Nasıl bilmem bende şaştım
Keğıda sığmıyor dizesi
Dilim söyler yüzüm gülmez
Yürekte duruyor acısı
İsyan boşa çare gelmez
Doğuştan alın yazısı
Bi çareyim çok yorgunum
Yetmedi yaşamın ezası
Çileli yıllara dargınım
Bunlarda hayatın cilvesi
Yediğin bir lokma ekmeğin
Helâl dan gelsin bazısı
Feryad eder ana koyun
Bahtı karalı kuzusu
Mehmet Dağal dertler benim
Bekliyor sırada nicesi
Çekiliyor artık canım
Gelmez gündüzün gecesi
Mehmet Dağal...
ADINLA
Bilmem bağlılığımı nasıl söylesem
Anlatmaya söz yetmiyor dilimden
Öyle özledimki anla halimden
Geçtiğim yolları üzdüm adınla
Bazen yürüyorum bazen koşarım
Aklım yetmez sensiz nasıl yaşarım
Usanıp bıkmadan bir bir aşarım
Aştığım dağları kazdım adınla
Gölgesi bir başka meyvede allar
Ağacın sevdası meyveli dallar
Sensiz yaşadığım o uzun yıllar
Tuttuğum dalları süzdüm adınla
Kimileri tatlı söyler kimisi acı
Sevgiler aşıkların gönül ilacı
Huzuru mahşerde sevdam davacı
Düştüğüm dilleri üzdüm adınla
Mehmet Dağal sabır derim hak derim
Hep yüce Hüdaya bu dileklerim
Dostların yüzüne bakar giderim
Seçtiğim gülleri yazdım adınla
Mehmet Dağal...
GİDERİM
Zindan kara gecelerde ağlarım
Duyan olmuyor feryad figanım
Uzak kaldı o sümbüllü dağlarım
Ayrılık şerbetini içtim giderim
Çaresizlik artık canıma yetti
Umutları gurbet aldıda gitti
Günler aylar dedik yıllar da bitti
Ben kendi serimden geçtim giderim
Buralarda kalmak zor artık bana
Özlemle yaşamak mı seven insana
Dönüyorum artık kendi dünyama
Kader böyle hasreti seçtim giderim
Faniyiz alemde olmaz unutmak
Tefekkür etmeden uykuya yatmak
Nasip eyle helâl lokmayla doymak
Şu yalan dünyadan göçtüm giderim
Mehmet Dağal hâkkın biçare kulu
Bitirdiğim bu ömür çileyle dolu
Görünüyor artık musalla yolu
Kuş oldum mevlaya uçtum giderim
Mehmet Dağal...
ACABA
Helâl haram demeden yiyip doyanlar
Sadece kendisini haklşı sayanlar
Doğru söylesende yanlış duyanlar
Nerede hata diye soruyormuyuz
Büyük sevgiyi unutmuş küçük saygıyı
Gününü gün ediyor bilmez kaygıyı
Hiç kabuletmiyor kendisinde hatayı
Bu gidişe kafayı yoruyormuyuz
Örnek olmak ki görmeyene görene
Etme hiç itibar urgana yoğurt serene
Allah ın rızasını Allah ını bilene
Verdiğimiz sözde duruyormuyuz
Bin bir türlü hali vardır dünyanın
Yoktur aslı ki uyanınca rüyanın
Olurmu faydası candostlara riyanın
Garip yetimin hakkını veriyormuyuz
Biter bir gün bedendeki bu nefes
Yetiriverir anlamını altından kafes
Önem arz edermi ki faniye heves
Hak yolunda hâkka yürüyormuyuz
Kimileri kırıyor kimileri yoruyor
Sen ne dersen de zaman durmuyor
Mehmet Dağal bu gün düne uymuyor
Gönül gözümüz ile görüyormuyuz
Mehmet Dağal...
DOSTUM
Hep kendini haklı görmekte niye
Şu üç günlük ömür bize hediye
Kimler gelmiş geçmiş bir bak geriye
Hak yolundan dönmek varmıdır dostum
Geçici dünyanın zevkine dalma
Dersine iyi çalış sınıfta kalma
Malzum yaşa ancak zalimle olma
Hak yolundan gitmek zormudur dostum
Klavuz gerekmez ki görünen köye
Kurt, kuş haykırıyor yaradan diye
Mucizeler çağırıyor bak gör niye
Hak yolunu bulmak sırmıdır dostum
Giden ömür gelmez asla geriye
Dönüş yok o yoldan hep ileriye
Bir daha dünyayamı gelecem diye
Hak yolundan çıkmak kârmıdır dostum
Mehmet Dağal yan'sa Hâkkın yolunda
Serinlik ler yaratır yine de ruhunda
Kavuşmak var ise dost yolun sonunda
Hâk yolunda yanmak harmıdır dostum
Mehmet Dağal...
MUHTACIM ANAM
Helâl et hakkını duyam
Ben hangi derdime yanam
Az yaşasam çok yaşasam
Sana hep muhtacım anam
Kuşlar kanatsız uçarmı
Ayaksız canlı koşarmı
Sevgisiz insan yaşarmı
Sana hep muhtacım anam
Güneş batıp ay doğsada
Bahar geçip yaz gelsede
Dünyalar benim olsada
Sana hep muhtacım anam
Yaşadım ya hayat buysa
Çok umutlanmıştım oysa
Altından sarayım da olsa
Sana hep muhtacım anam
Dünya ahretim mamur olsun
Güller hep dalında solsun
Feryadım bu alem duysun
Sana hep muhtacım anam
Mehmet Dağal hâk yol bana
Aç yolumu senden yana
Yüce mevlam du'am sana
Sana hep muhtacım anam
Mehmet Dağal...
MAHKUM
Bulunmaz derdime çare
Gönül gitmek ister yare
Ben hep boynumu kadere
Bükmeye mahkum olmuşum
Seven gönül'ün dileği
Bükülmez sevdanın bileği
Senden gelen her çileyi
Çekmeye mahkum olmuşum
İçim sanki bir efkarlık
Yetmedimi bunca darlık
Gönül bahçeme ayrılık
Ekmeye mahkum olmuşum
Hem yağmuru hem seline
Düştük biz alem diline
Ben hep senin hayaline
Bakmaya mahkum olmuşum
Sulucağın kumu taşı
Serindir söğütlü kaşı
Sevdan için ben göz yaşı
Dökmeye mahkum olmuşum
Mehmet Dağal kucağına
Düştüm gurbet ocağına
Sonunda dar ağacına
Çıkmaya mahkum olmuşum
Mehmet Dağal...
İNAN
Umutlarım bağlı sülfün teline
Düştük artık el alemin diline
Değmesin ki yadel senin eline
Ömrümü yoluna adarım inan
Katlanmazmı seven gönül serine
Kurban olam canan senin yerine
Arzettim halimi seher yeline
Çoban olup davar güderim inan
Anlımda yazılar kömür karası
Bizede gelirmi gülmek sırası
Sarılır'mı gülüm gönül yarası
Yaradana şükür ederim inan
Yetmedimi bunca elemin bana
Revmıdır söyle seven insana
Bi çara boyun bükmüşüm sana
Senin elindedir kaderim inan
Has bahçeden kırmızı gül dereyim
Sensiz yaşayamam ben divaneyim
İstersen bir canım kaldı vereyim
Bedeli ni ömrümle öderim inan
Azalmaz ki gülüm benim değerim
Sevgim için buna boyun eğerim
Özünden bağlı Mehmet Dağal'm
Seninle her yere giderim inan
Mehmet Dağal...
RAMAZAN'I ŞERİF
Rahmet ayıdır insanlığa çağıran
İyileri ki kötülerden ayıran
Dost'ca paylaşmayı bize haykıran
Ya Ramazan'ı şerif hoş sefa geldin
Manilerle davulun olgusu başka
Her sağlıklı olan ifa etse ah keşke
ALLAH sevgisiyle doyulmaz aşka
Ya Ramazan'ı şerif hoş sefa geldin
Huşu ile uyanır mümin safura
Bu günler ömür de en güzel hatıra
Es geçersen ağır olmazmı fatura
Ya Ramazan'ı şerif hoş sefa geldin
Orucun ecrini Mevlam Verecek
Cennet bahçesinden yemiş derecek
ALLAH ile muhabbet'im sürecek
Ya Ramazan'ı şerif hoş sefa geldin
On bir ayın sultanı şehru ramazan
Nazül olmuş bu ay Kuran'âzmüşan
Mühürlenmiş kalbler sefil,perişan
Ya Ramazan'ı şerif hoş sefa geldin
Tefekkür et ne götürcen dünyadan
Gafil olma ey gönül uyan rüyadan
Sana sığınırım yarap iftira riyadan
Ya Ramazan'ı şerif hoş sefa geldin
Mehmet Dağal boşa feryat eyleme
Üzüyorlarsa sakın bir söz söyleme
Sabır ver yarabbi yorgun gönlüme
Ya Ramazan'ı şerif hoş sefa geldin
Mehmet Dağal...
KURBAN
Yaradan ne eylerse güzeli eyler
Nur gibi yaş döken gözüne kurban
Bu gönlüm sensiz yaşamı neyler
Kışı bahar eden yazına kurban
Ondan ne gelirse boyun bükerim
Hakka davet eden sözüne kurban
Kaderin bana yazdığını çekerim
Merhamet dileyen yüzüne kurban
Yaradan'ın ilk emri oku ya kulum
İhlaslı yüreğine özüne kurban
Sıraat tan geçiyor Hüdâ ya yolum
Altıbinaltıyüzıltmışaltı ayet cüzüne kurban
Gece gündüz zikreder yüce Mevlayı
Du'a lı dillerin le hazına kurban
Mehmet Dağal mutlu kılan dünyayı
Evliyalar erenlerin feyzine kurban
Mehmet Dağal...
GİDER
Herkez kendi ettiğini
Kaderden ne çektiğini
İnsan oğlu ektiğini
Elbet bir gün biçer gider
Ömür kısa yola benzer
Ağaç ile dala benzer
İnsan oğlu güle benzer
Elbet bir gün geçer gider
Bir sebep olur aniden
Kurulur düzen yeniden
İnsan oğlu şu faniden
Elbet bir gün göçer gider
Görmez gözün tutmaz elin
Demez olur diyen dilin
İnsan oğlu hak şerbetin
Elbet bir gün içer gider
Her şey gelir bize hâktan
Emanet alınmış topraktan
İnsan oğlu kafeste can
Elbet bir gün uçar gider
Mehmet Dağal yıllarını
Cebraile ile hallarını
İnsan oğlu kollarını
Elbet bir gün açar gider
Mehmet Dağal...
YÜREĞİME
Mümkün olsa unuturdum yar seni
Günden güne yüreğime çökersin
Anarmıydım her nefeste ben seni
Günden güne yüreğimi yakarsın
Haykırsamda feryedımı duyan yok
Günden güne yüreğime çökersin
Yanar özüm ateşini gören yok
Günden güne yüreğimi yakarsın
Varmı gören böyle sevda söylesin
Günden güne yüreğime çökersin
Söz geçmiyor deli gönül neylesin
Günden güne yüreğimi yakarsın
Yitirmedim umudumu bil gayrı
Günden güne yüreğime çökersin
Giden ömür dönermi hiç gel gayrı
Günden güne yüreğimi yakarsın
Anlasaydın ah sana olan sevgimi
Günden güne yüreğime çökersin
Şu üç günlük dünya için değdimi
Günden güne yüreğimi yakarsın
Mehmet Dağal sazım ile ağladım
Günden güne yüreğime çökersin
Ben sadece sana gönül bağladım
Günden güne yüreğimi yakarsın
Mehmet Dağal...
ZALIM
Özlem ile yollarını bekleyen
Bir an olsun hatırından çıkmayan
Her an adını anmaktan bıkmayan
Birisi var unuttunmu hay zalım
Günlerini aylarına ekleyen
Gelir diye kapıları bekleyen
Gece gündüz ismini sayıklayan
Birisi var unuttunmu vay zalım
Hayalinde hep yaşatan resmini
Duyuramaz uzaklara sesini
Geçtiği yollara yazar ismini
Birisi var unuttunmu oy zalım
Hiç hatırım kalmadımı yanında
Dayanağım bedenimde canımda
Hep seni görmek isteyen kolunda
Birisi var unuttunmu duy zalım
Geçti ömrüm çile ile dönmedin
Senin için ağlayanı görmedin
Bir gün olsun bu halimi sormadın
Birisi var unuttunmu say zalım
Mehmet Dağal boyun eğdim yıllara
Sürükledi kader haldan hallara
Yaslı yaslı bakan tozlu yollara
Birisi var unuttunmu ey zalım
Mehmet Dağal...
YARABBİ
Hak yolunda giden kullar yorulmaz
Onun hiketinden suâl sorulmaz
Çoşkun seller dinmeyince durulmaz
Rahmetini esirgeme Yarabbi
Ellerimi boş çevirme Allâ hım
Sensin benim tek inancım ilâhım
Sevgi dostluk gönlümdeki silahım
Rahmetini esirgeme Yarabbi
Görülmeyenleri gören tek sensin
Erilmeyenlere eren bak sensin
Rahim'sen Rahman'sen hâk sensin
Rahmetini esirgeme Yarabbi
Tefekküre dalan dönmez yolundan
Gidip dönen varmı ahiret yurdundan
Yanmak boşa giden ömrün ardından
Rahmetini esirgeme Yarabbi
Topraktan gelmişiz toprak anaya
Gelip dönmeyen varmı ki oraya
Bütün mahlukatı koymuş sıraya
Rahmetini esirgeme Yarabbi
Mehmet Dağal aciz kulun'ya senin
Görünen görünmeyen senin eserin
Varmı'ki sığınacak başka bir yerin
Rahmetini esirgeme Yarabbi
Mehmet Dağal...
SENDEN BAŞKA
Gözüm uzaklara dalar
Uçan kuştan haber sorar
Gönül yaramı kim sarar
Söyle senden başka benim
Bulunmaz derdime derman
Felek vermiş zaten ferman
Kaldımı ki arayan soran
Söyle senden başka benim
Kalmadı gelip gidenim
Yoruldu artık bedenim
Kim olur yardım edenim
Söyle senden başka benim
Boynumu eğer giderim
Kader böyle imiş derim
Varmı ki sığınacak yerim
Söyle senden başka benim
Kimden isterim yardımı
Çevirme kışa baharımı
Olurmu ki çeken kahrımı
Söyle senden başka benim
Dağal'ım hâkkın dizarına
Layık olsaydım nazarına
Kim uğrarki mezarıma
Söyle senden başka benim
Mehmet Dağal...
TEKBİRLERLE
Bırakmayın el yurduna
Tekbirlerle gömün beni
Anam babamın yanına
Tekbirlerle gömün beni
Haber salın dostlarıma
Tekbirlerle gömün beni
Omuz versinler salıma
Tekbirlerle gömün beni
Hasretle ömrüm bitirdim
Tekbirlerle gömün beni
Gurbet koynumda yatırdım
Tekbirlerle gömün beni
Cebrail el koymuş cana
Tekbirlerle gömün beni
Kucak açmış toprak ana
Tekbirlerle gömün beni
Sorarlar anamın adını
Tekbirlerle gömün beni
Versin imam dalkınımı
Tekbirlerle gömün beni
Mehmet Dağal kutlubeye
Tekbirlerle gömün beni
Son nefes şahâdet eyleye
Tekbirlerle gömün beni
Mehmet Dağal...
SOR GÖNÜL
Sabah ezan ile uyanan kuşlar
Onlarda mevlayı zikire başlar
Şahitmi ararsın toprak ya taşlar
Bunca sırrın hikmetine er gönül
İster ağla ister gül istersen coş
İstre yürü ister uyu istersen koş
Bütün dünya senin olsa sonu boş
Bunca sırrın hikmetini gör gönül
Yoculuğun nasıl nereye gidersin
Kâinat düzenine tesadüfmü dersin
Aldığını ki elbette bir gün ödersin
Bunca sırrın hikmetini sor gönül
Yazı başka güzü başka kış başka
Baharla bir yürüyor tabiat aşka
Pişman olup sonra deme ah keşke
Bunca sırrın hikmetini yor gönül
Az yaşa çok yaşa hayat doyulmaz
İhanetin yolundan hâkka varılmaz
Riyakarlık la yalanla ona erilmez
Bunca sırrın hikmetine zor gönül
Mehmet Dağal değermi dost kırmaya
Hâkkın divanına haksız varmaya
Nasipse dört metre kefen sermaye
Bunca sırrın hikmetine var gönül
Mehmet Dağal...
İSTERİM
Her zaman her yerde ömür oldukca
İster yakın ol isterse uzak kaldıkca
Bu can bu bedende nefes aldıkca
Olmayı isterim senin yanında
Duyura bilseydim uzaklara sesimi
Gece gündüz sayıklarım ismini
Yüce yaradanıma son nefesimi
Vermeyi isterim senin yanında
Uzaklarda kaldı köyümle sılam
Sıkıntıya düştüm gönül vesselam
Seher yeli ile dostlarıma selam
Salmayı isterim senin yanında
Ancak ecel alıkoyar yolumdan
Gelsin hayırlısı korkmam ölümden
Bir gül misali beni kırma dalımdan
Solmayı isterim senin yanında
Değilsen ey dostum hâkka riyada
Bazı gerçekler malüm olur rüyada
Kalmadı ise huzurum fani dünyada
Ölmeyi isterim senin yanında
Mehmet Dağal nefsin doyumu olmaz
Hâk olmayan şeyde huzur bulunmaz
Allâh'ın rızası için beş vakit namaz
Kılmayı isterim senin yanında
Mehmet Dağal...
KIRIK KALB
Çok kusur arama dostlarda küser
Merhametli gönülde kalmasın hasar
Yaralarsan sonra pişmanlık basar
Kırılan kalb ile muhabbet olmaz
Çok naziktir ona fazla dokunma
Sonrada ne yaptım diye yakınma
Bir adım geldiyse sen beş sakınma
Yorulan kalb ile muhabbet olmaz
Deva bulmaz ki onda açılan yara
Taşınır silinmez izleri uzun yıllara
Gözün kalır çook bakarsın yollara
Sarılan kalb ile muhabbet olmaz
Kurşuna aldırmaz bir söz yaralar
Silinmez kalemler ile yazar sıralar
Hoş değildir versen artık dünyalar
Vurulan kalb ile muhabbet olmaz
Gam keder yüklü sevgiden yana
Çok sırlar gizlidir ermek zor ona
Zikir etmek ister ki tek yaradana
Ayrılan kalb ile muhabbet olmaz
Mehmet Dağal bir söyle bin dinle
Dostlarında iz bırak muhabbetinle
Kırma ha gönülleri doymaz nefsinle
Darılan kalb ile muhabbet olmaz
Mehmet Dağal...
YILLAR SÖYLESİN
Bülbül gibi figan ettim de duymadın
Nasıl özlüyorum ahh güller söylesin
Hasretlik zor yokmu çare sormadın
Nasıl özlüyorum ahh diller söylesin
Baharım döndü bak kara kışlara
Nasıl özlüyorum ahh kullar söylesin
Hayran oldum yuva yapan kuşlara
Nasıl özlüyorum ahh dallar söylesin
Yüreğimde ki sızı dinmek bilmiyor
Nasıl özlüyorum ahh eller söylesin
Boynum bükük gözüm yaşı dinmiyor
Nasıl özlüyorum ahh seller söylesin
Bak ne neşem kaldı nede tadım var
Nasıl özlüyorum ahh ballar söylesin
İnanmazdım rüyalara geliver de gör
Nasıl özlüyorum ahh fallar söylesin
Düğün bayram olur bende karalar
Nasıl özlüyorum ahh allar söylesin
Sadakatla sarmış ince belde duralar
Nası özlüyorum ahh şallar söylesin
Mehmet Dağal baka baka yoruldum
Nasıl özlüyorum ahh yollar söylesin
Bilmem ki bir kalbsizemi vuruldum
Nasıl özlüyorum ahh yıllar söylesin
Mehmet Dağal...
NERDESİN
Artık sözüm yoktur sana diyecek
Umut ektim dağa taşa nerdesin
Huzur dolu günlerimiz gelecek
Tahir gibi çile doldum nerdesin
Bunca yıldır söz geçmez bir güzele
Gözlerim hep yaşlı kaldı nerdesin
Gönül bağım döndü artık gazele
Kerem gibi nara yandım nerdesin
Ben tükendim böyle çile çekmekten
Dertlerin elinde soldum nerdesin
Lal oldu bu dilim niyaz etmekten
Ferhat gibi dağı deldim nerdesin
Gelmez sonu uzun uzun yolların
Susuzluktan biçareyim nerdesin
Çekmez ayaklarım kalkmaz kollarım
Mecnun gibi çölde kaldım nerdesin
Gönül diyar diyar gezdim yoruldum
Ellerin yurduna geldim nerdesin
Hep ağlattı beni kaderime darıldım
Kamber gibi seni sordum nerdesin
Mehmet Dağal ben yolumdan giderim
Yaradana teslim oldum nerdesin
Gayesiz yaşamayı söyle neylerim
Yusuf gibi Hâkka döndüm nerdesin
Mehmet Dağal...
OLMASIN
Aynı dağda duman daim eylenmez
Kar fırtına esipte boran olmasın
Sevgi gerçek ise yalan söylenmez
İhanetin ardında duran olmasın
Dil doğru söylesin onayla kalben
Arkadan kalleşce vuran olmasın
Varsa riyakarlık ne gelir ki elden
Çok naziktir onu kıran olmasın
Anlatmak çok kolay değilki öyle
Nasıl anlatırım soran olmasın
Çaresi varmıdır birşeyler söyle
Deşerler boşuna yaran olmasın
Gönül yaralayıp ağlatma sakın
İhanet olmasın yalan olmasın
Zalime uzak ol malzuma yakın
Hâk adalet olsun talan olmasın
Saygı sevgi olsun olsun sahiden
Yalandan yüzüne gülen olmasın
Elbet bir gün göç olacak faniden
Nefsine aldanıp ta çalan olmasın
Mehmet Dağal gazel olan bağlarım
Bahara ermeden viran olmasın
Özümdedir yara için için ağlarım
Kahrettim yaşama saran olmasın
Mehmet Dağal...
SEN VAR YA GÖNÜL
Deli gönül yorulmadın koşarsın
Bahar selimisin durmaz coşarsın
Yarı ölü yarı'da matem yaşarsın
Diken arasında güle benzersin
Bazen erişilmez olur yücesin
Zemheride ayaz tutan gecesin
Şiir'lerim türkülerim de nicesin
Yüce dağda bir sarp yola benzersin
Gülmeyi unuttum senin yüzünden
Usandırdın kaprisinden nazından
Kışın yaktın üşüyorum yazından
Kurak geçmiş kıtlık yıla benzersin
Duymadın bedua'yı görmedin isyanı
Veriyorsun kendi kendine fermanı
Bulmasan'da dertlerine dermanı
Yine de şükür eden dile benzersin
Vaz geçmedin biliyorum serinden
Yaraladın bu bağrımı derinden
Zararın çok inan gönül kârından
Attan düşmüş eski nala benzersin
Gidersin hep hiç arkana bakmadan
Değişmez huy can bedenden çıkmadan
Mehmet Dağal peşin sırara bıkmadan
Boz bulanık akan sele benzersin
Mehmet Dağal...
NASIL
Böyle yaşamaya nasıl ne dersin
Tozun bir başkadır yolun bir başka
Hasret ateşi özünde alevlenirsin
Közün bir başkadır külün bir başka
Çileyle geçiyor en güzel yıllarım
Gözün bir başkadır dilin bir başka
Kader gül demiyor bende ağlarım
Sözün bir başkadır elin bir başka
Temmuz sıcağının harında yandım
Nazın bir başkadır dalın bir başka
İnanki bende tatlı candan usandım
Tezin bir başkadır halın bir başka
Susuzluktan soldu sarardı gönlüm
Yazın bir başkadır yelin bir başka
Dönülmez yollara giden ömrümün
Yüzün bir başkadır selin bir başka
Hasretin nehri yüreğimden akıyor
Hızın bir başkadır gölün bir başka
Bülbülün feryadı yürekleri yakıyor
Hüzün bir başkadır gülün bir başka
Mehmet Dağal tad kalmadı ömrümde
Hazın bir başkadır balın bir başka
Yas içindekaldı türkülerim gönlümde
Sazın bir başkadır telin bir başka
Mehmet Dağal...
YORMA DOSTLARINI
Mevlam neyler ise güzeli eyler
Kırma dostlarını kırma ya gönül
Acı söyler ancak doğruyu söyler
Yorma dostlarını yorma ya gönül
Üzerlerse seni sen üzme sakın
Vurma dostlarını vurma ya gönül
Nefsine uyma kibirden kaçın
Yorma dostlarını yorma ya gönül
Demezmiydin sabrın sonu selamet
Germe dostlarını germe ya gönül
Yüce mevlam versin bize metanet
Yorma dostlarını yorma ya gönül
Riyakar olanlara ki verme sırrını
Sorma dostlarını sorma ya gönül
İnanki yıkar da gider yarınlarını
Yorma dostlarını yorma ya gönül
Hiç hatasız kul olurmu diyorsun
Görme dostlarını görme ya gönül
Helâl ile haramı karıştırmıyorsun
Yorma dostlarını yorma ya gönül
Mehmet Dağal hâk olsun hep özünde
Yerme dostlarını yerme ya gönül
Sevda türküleri'de çalsın sazında
Yorma dostlarını yorma ya gönül
Mehmet Dağal...
GURBET AKŞAMI
Sel oldu yaşlar gözümde
Akar gurbet akşamında
Özlemin nârı özümde
Yakar gurbet akşamında
Aşılmayan yüce dağlar
Çıkar gurbet akşamında
Gözüm sonsuzluğa dalar
Bakar gurbet akşamında
Hasret ateşi bağrımda
Yanar gurbet akşamında
Kalbimde dermansız yara
Kanar gurbet akşamında
Şanşıma hep hüzün geldi
Yatar gurbet akşamında
Felek dert üstüne derdi
Katar gurbet akşamında
Sensizliğim artık cana
Batar gurbet akşamında
Kader'de şamarını bana
Çakar gurbet akşamında
Mehmet Dağal tatlı candan
Bıkar gurbet akşamında
Çok yoruldum efkarımdan
Yıkar gurbet akşamında
Mehmet Dağal...
DÜNYA'DAN
Boş çevirme yüce mevlam kulunu
Zay'i ettirme sana gelen yolumu
Hayra vesile eyle ömrüm sonunu
İşte geldik göçüyoruz dünyadan
İki kapılı bir hanimiş sin bilmedik
Gönlümüzce hoş bir sefa sürmedik
Varmı hiç bir canlı sana dönmedik
İşte geldik geçiyoruz dünyadan
Can dostlar ın ile kesme sohbeti
Emanet almıştık ki zaten mabedi
Cebrâil a.s. getirmiş ecel şerbeti
İşte geldik içiyoruz dünyadan
Ne idim ne oldum ne olacağım
Sayılıdır ömrüm ki döneceğim
Olmasın borcum kalsın alacağım
İşte geldik kaçıyoruz dünyadan
Ahretin tarlası mı işte buradadır
Neyi ektin ise dost hasatın odur
Münker Nekir gelir hesap sorulur
İşte geldik biçiyoruz dünyadan
Mehmet Dağal kuş misali bağlandık
Bazen güldürdük'te bazen ağlandık
Sanki sonu yokmuş gibi eğlendik
İşte geldik uçuyoruz dünyadan
Mehmet Dağal...
CANIMI YAKTIN
Sanki kurşun gibi o son sözlerin
Ne yaptım ki sana canımı yaktın
Ağlamaktan görmez oldu gözlerim
Ne yaptım ki sana canımı yaktın
Yanıyor yüreğim yangını sensin
Ne yaptımki sana canımı yaktın
Allah'ı seversen bu zulüm dinsin
Ne yaptım ki sana canımı yaktın
Verdiğin o sözler nerede kaldı
Ne yaptım ki sana canımı yaktın
Bahçemdeki gonca açmadı soldu
Ne yaptım ki sana canımı yaktın
Çaresiz bırakıp terk ettin beni
Ne yaptımki sana canımı yaktın
Oysa ne hayalle sevmiştim seni
Ne yaptım ki sana canımı yaktın
Bir daha doğsaydım seni dilerdim
Ne yaptım ki sana canımı yaktın
Dünyayı verseler mutsuz olurdum
Ne yaptım ki sana canımı yaktın
Mehmet Dağal ne idimde ne oldum
Ne yaptım ki sana canımı yaktın
Senin gibi bir kalbsize vuruldum
Ne yaptım ki sana canımı yaktın
Mehmet Dağal...
NAZLI CAN
Hasret koydun beni sana
Küstürdün tenimi cana
Söylüyorum yana yana
Dön gel geriye nazlı can
Gün ışıdı şafak söktü
Uykular gözüme aktı
Özlemin sinemi yaktı
Dön gel geriye nazlı can
Sen nergiz sin ben çalıyım
Sensiz viran boş yalıyım
Yolunda yeşil halıyım
Dön gel geriye nazlı can
Kader beni üzme böyle
Suçum varsa yüze söyle
Bayram etsin gönlüm şöyle
Dön gel geriye nazlı can
Bu ömrüm çileyle bitti
Artık tatlı cana yetti
Gurbet edeceğin etti
Dön gel geriye nazlı can
Garip köyüm Kutlubey'im
Hasretinden divaneyim
Mehmet Dağal viraneyim
Dön gel geriye nazlı can
Mehmet Dağal...
BENZİYOR
Katlanmayan gönül sevgi ekemez
Yaz bahar ayında kışa benziyor
Unutmuş benliğini kahır çekemez
Sadakatsiz dosta eşe benziyor
Nasıl anlatayım ben onu söyle
Yosun tutamayan taşa benziyor
Anlatmak hiç kolay değilki öyle
Baharda yuvasız kuşa benziyor
Yoktur tahamülü boyun bükemez
Gururuna mağlup başa benziyor
Terki sıla etmiş geri dönemez
Gurbet elde soğuk aşa benziyor
Toz pembe görünür derdin diyemez
Uyku arasında düşe benziyor
Eğilse aşağıya yeri de göremez
Özünden çürümüş dişe benziyor
Mehmet Dağal artık cana dayandı
Netliğin yetirmiş loşa benziyor
Kömür gözler kanlı yaşa boyandı
Kırk yerden yaralı döşe benziyor
Mehmet Dağal...
OLAYIM
Benim duam sana yüce yaradan
İmanımla göçeyim bu dünyadan
Aciz kullar uyanalım rüyadan
Dualar 'la sana gelen olayım
Unutturma benliğimi özümü
Muhabbetle sadık eyle sözümü
Çevirme yarab senden yüzümü
Dualar'la seni bulan olayım
Ağlamak oldu benim kaderim
Veda ettim bu aleme giderim
Şu yalan dünyayı söyle neylerim
Dualar'la sana gülen olayım
Şaşırtma sana dua eden dilleri
Boş çevirme sana açık elleri
Ömür bahçesinde gonca gülleri
Dualar'la sana deren olayım
Ecel geldi ne edersin dünyayı
Hayra yor gördüğün her rüyayı
Nasip etme Yarab bana riyayı
Dualar'la seni soran olayım
Mehmet Dağal alayım muradımı
Ancak senden diliyorum yardımı
Bu ömrüme ilmik ilmik adını
Dualar'la seni ören olayım
Mehmet Dağal...
ÖYLE GİT
Göremez'sin mevlâ gördürmeyince
Gülemez'sin kader güldürmeyince
Hep seni aradım ömrüm boyunca
Sensin kıyametim görde öyle git
Ne oldum demedin ne bulacaksın
Elbet sende bir gün yok olacaksın
Nerde hata yaptım hep soracaksın
Sensin kıyametim sorda öyle git
Kolaymı yaşamak sen olmayınca
Hiç bir şey olmaz hâk ol demeyince
Veda etmek çok zor sen gelmeyince
Sensin kıyametim vurda öyle git
Ecel tatlı cana haber salmadan
Gönül bağımıza baykuş konmadan
Has bahçede gonca gülüm solmadan
Sensin kıyametim derde öyle git
Kime arz edeyim söyle halimi
Eğdi felek yaprağımı dalımı
Vermişsin hükmü yazan kalemi
Sensin kıyametim kırda öyle git
Mehmet Dağal adem opludur soyu
Ömür dediğimiz bir arpa boyu
Son nefeste cana bir yudum suyu
Sensin kıyametim verde öyle git
Mehmet Dağal...
KULUN
Topraktan gelen toprağa gider
Anlında yazılanı okuyor kader
Ömrümüz iki nefes arası kadar
Sen al demeyince kulun alamaz
Yarım kalır her iş tamam olamaz
Seni unutanlar'da huzur bulamaz
Alır abdestini niyetidir ki namaz
Sen kıl demeyince kulun kılamaz
Gece gündüz faniye kafa yorsada
Kendini her şeyden üstün saysada
Her şeyi bulacak zengin olsada
Sen bul demeyince kulun bulamaz
Bütün nimetlerin ayrı ayrı tadını
Canlıların ve cansızların'da adını
Gelip ve geçmişini ki geleceğini
Sen bil demeyince kulun bilemez
El tutmaz güç yetmez göz görmez
Yaşar ancak yaşadığını hiç bilmez
Açıktım diyemez susadım diyemez
Sen öl demeyince kulun ölemez
Hayrın ve şerrin senden olduğu
Aşikar'dır kulların bunu bildiği
Dağal'ım senden diliyor mutluluğu
Sen gül demeyince kulun gülemez
Mehmet Dağal...
BİR TANEM
Gelecek umutlar hoş güzel olsun
Rüya ile gerçeği bölsün birtanem
Ölümden ötesi ki kavlimiz olsun
Ağlayan gözler gülsün bir tanem
Sevginin ateşi bam başka renktir
Gülüşün bu cana düğün dernektir
Senle olmam bana inan ki cenettir
Bakışın hep bende dursun birtanem
Severken yürekler açılsın kucak
Hasret peşimizde hep köşe bucak
Sevgin ateş olsun bu gönlüm ocak
Sen sinemde alev korsun birtanem
Hırçın rüzgar lar essin sulucağımda
Bulalım gari sevgiyi gönül bağında
Baharla birlikte gülüm nisan ayında
Vuslat artık bizi bulsun birtanem
Gönlümden arşa bir söz çıkacaksa
Lal ulsun bu dilim yansın birtanem
Bunca emeklerim de yok olacaksa
Ecel gilsin bu canı alsın birtanem
Mehmet Dağal diyemedim sözümü
Kömür ile yazmışlar ya alın yazımı
Hatıra bıraktım gülüm gamlı sazımı
Beni seven dostlar çalsın birtanem
Mehmet Dağal...
GÖNÜL TELİ
Çok sır var gönül telinde
Uzar gider çok naziktir
Kudret kalemi de elinde
Yazar gider çok naziktir
Sevda seli gibi çoşkun
Akar gider çok naziktir
Riyakar dostlara şaşkın
Bakar gider çok naziktir
Kapılmış sevdanın yeline
Eser gider çok naziktir
Hiç olmaz deme hayaline
Küser gider çok naziktir
Kırar isen hiç unutmaz
Yıkar gider çok naziktir
Helâl'ine haram katmaz
Çeker gider çok naziktir
Koca dünya ona dardır
Göçer gider çok naziktir
Özünde hâk yolu vardır
Geçer gider çok naziktir
Dağal'ım dönmüyor çark
Takar gider çok naziktir
Gönülden gözlerden ırak
Kopar gider çok naziktir
Mehmet Dağal...
SENİN
Boynu bükük koyma benim sevdamı
Gözünden sel olup akarım senin
Yıkma başıma şu güzel dünyamı
Ateş olup sineni yakarım senin
Pişman olup sonra vurma dizine
Ahın olup yakanı tutarım senin
Beni atar isen eyer sevda közüne
Yıllara boynunu bükerim senin
Benim kitabımda yok riyakarlık
Gülün'de bülbül olup öterim senin
Bir adım gelirsen beş fedakarlık
İnan ki her cefana yeterim senin
Bir tek seni sevdim tanımam başka
Elinden âğu da versen yutarım senin
Sende benim kadar sevseydin keşke
Ömrüne bir ömür daha katarım senin
Mehmet Dağal bana acı söz deme
Bütün hayallerini ki yıkarım senin
Dost kalırsan elem dolu gönlüme
Uğrun'da her şeyi yaparım senin
Mehmet Dağal...
SEN YÜCESİN
Gizlersin görüneni görünmeyeni
Bilirsin yolundan erinmeyeni
Korursun seni seveni sevmeyeni
Gönüllede'de hep yücesin sen
Eşitsin her kula nimetten yana
Aşikar'dır her şey ki anlayana
En güzel duygusun candan duyana
Gündüzleri örten gecesin sen
Sığmazsın gönüllere taşkın sel gibi
Ruhuma mis koku salan gül gibi
Sonsuzluğa açılan kutlu yol gibi
Gelip geçmiş gelecek nicesin sen
Canlıya cansıza tek hükmedensin
İmanlı kalblere huzur verensin
Dağları ve taşları ki zerre edensin
Yüce ol emrinde ki hecesin sen
İhlaslı gönülleri doyuran kaşık
Cemaline ki imanlı kulların aşık
Ezelden ebediyete nurlu bir ışık
Cevabı çok kolay bilmecesin sen
Mehmet Dağal'ım yolumdur hâk
Kainat'a çok düşünceli bak
Arama başka bir eş tektir o tek
Nurdan yanan ateşe bacasın sen
Mehmet Dağal...
YARIN BAYRAM
Kolaymı be dostum söyle
Gurbetteyim yarın bayram
Konuşmakla olmaz öyle
Hasretteyim yarın bayram
Yanar özüm gözümde yaş
Gurbetteyim yarın bayram
Çöküyorum yavaş yavaş
Hasretteyim yarın bayram
Yolumu gözler yavrularım
Gurbetteyim yarın bayram
Sönüyor içimde duygularım
Hasretteyim yarın bayram
Can cananın da gönlü yaslı
Gurbetteyim yarın bayram
Anam Babam gözleri yaşlı
Hasretteyim yarın bayram
Duysun ki feryadımı dağlar
Gurbetteyim yarın bayram
Yaşayan bir ölüdür sağlar
Hasretteyim yarın bayram
Mehmet Dağal dertli sazın
Gurbetteyim yarın bayram
Özlem'le mektuplar yazın
Hasretteyim yarın bayram
Mehmet Dağal...
KADERİM BU
Boş ver aziz dostum yorma kendini
Yüreğim doludur deşme derdimi
Hayat 'ta karşımda almış gardını
Hep efkarlı olmak benim kaderim
Deliyor bağrımı hasretlik her gün
Gülmüyor yüzüm gönül çok yorgun
Kararmış ışıklar aynalar dargın
Böyle çile dolmak benim kaderim
Semaya bakarım çok uzaklardayım
Arşında yürürüm hep tuzaklardayım
Unutturdular gülmeyi ki azaplardayım
Yaşar iken ölmek benim kaderim
Hayalin bu gönlümden silinmiyorki
Yarın ne olacağı da bilinmiyorki
Vuslat da firar etmiş bulunmuyorki
Sana hasret kalmak benim kaderim
Rahmet yağmıyorsa toprak gülermi
Seven gönül ki ayrılığı dilermi
Gül demez'se mevla bahtım gülermi
Bir gül gibi solmak benim kaderim
Mehmet Dağal kara kara bulutlar
Yıkıldı gönlümde bir bir umutlar
Dilimden düşmüyor ki gamlı ağıtlar
Hüzün'lü türkü çalmak benim kaderim
Mehmet Dağal...
YÜREĞİN VARMI
Dökülür yanağıma gözümden yaşlar
Benimle silecek yüreğin varmı
Dönüyor sılaya şu göçmen kuşlar
Benimle gelecek yüreğin varmı
Kalmışım bi çare gurbet ellerde
Benimle olacak yüreğin varmı
İsmim anılmasın be riya dillerde
Benimle soracak yüreğin vaemı
Elem dolu hayat kederli yıllar
Benimle kalcak yüreğin varmı
Hasret ateşiyle kuruyan güller
Benimle solacak yüreğin varmı
Çekilmiyor gurbetin kahrı çilesi
Benimle duracak yüreğin varmı
Yıkıldı gönlümün sevgi kalesi
Benimle yapacak yüreğin varmı
İhanet inşa etmiş altından kule
Benimle yıkacak yüreğin varmı
Ahiret yolu esastır dünya nafile
Benimle çıkacak yüreğin varmı
Mehmet Dağal ancak hâk'ın yolundan
Benimle gidecek yüreğin varmı
Mevla hoşnut olur mümin kulundan
Benimle ölecek yüreğin varmı
Mehmet Dağal...
SÖYLEYEN GELSİN
Zor hasretliğin çekmesi zordur
Revamıdır ayrılık paylayan gelsin
Ateşi bağrımı yakan bir kordur
Şu dertli sinemi dağlayan gelsin
Umutla beklerim yarınlar bizim
Sulucak misali çağlayan gelsin
İnceden inceye sızlıyor dizim
Benimle ki gülüp ağlayan gelsin
Seni bekliyorum gelirsin diye
Beni bu hayata büğleyen gelsin
Çileli bir ömür senden hediye
Ah bu düğümleri düğleyen gelsin
Yalan dünya inanmadım ben sana
Beni bu alame bağlayan gelsin
Şansım çok açıktır elemden yana
Hasret kağnısını sağlayan gelsin
Anlamadım başımdaki sevdayı
Beni bu yollara huylayan gelsin
Dar etti bak şu kos koca dünyayı
Rotamı karıştırıp heyleyen gelsin
Mehmet dağal sazım ile sözümden
Bu garip gönlümü eğleyen gelsin
Kanlı yaşlar kurumadı gözümden
Hasret türküleri ni söyleyen gelsin
Mehmet Dağal...
UNUTAMAZSIN
Beklemem ne merhamet ne vefa
Kavlimiz bu değildin unutamazsın
Nasıl düştün bilmem böyle zaafa
Kavlimiz bu değildin unutamazsın
Ne söylesen boş yorma kendini
Kavlimiz bu değildin unutamazsın
Bukalemun oldun dön kendi rengine
Kavlimiz bu değildin unutamazsın
Deryaları geçtin gölde boğuldun
Kavlimiz bu değildin unutamazsın
Yakışmıyor ki riya böyle değildin
Kavlimiz bu değildin unutamazsın
Bir varmış bir yok masala döndün
Kavlimiz bu değildin unutamazsın
Yalancı mum gibi hemen'de söndün
Kavlimiz bu değildin unutamazsın
Bulanık suların dibi de görünmez
Kavlimiz bu değildin unutamazsın
Riyakar olanın'da hiç yüzü gülmez
Kavlimiz bu değildin unutamazsın
Mehmet Dağal hep hâk yolda gittim
Kavlimiz bu değildin unutamazsın
Yüce yaradanıma havale ettim
Kavlimiz bu değildin unutamazsın
Mehmet Dağal...
OLMAYINCA
Yorgun gönlü yoktur derman dizimde
Varılmaz menzile hal olmayınca
Bi çare gurbette yaşlar gözümde
Aşılmaz yüce dağlar yol olmayınca
Sual olmaz hikmetinden yüce yaradan
Neye yarar ona layık kul olmayınca
Ey nazlı hilâ'im gökte dalgalan
Süzülmek olurmu ki al olmayınca
Yaradan'dan ötürü yaradılan sevilir
Edilirmi ki icabet gel olmayınca
Olgunlaşır meyve dallar da eğilir
Toplanırmı dost hiç el olmayınca
Telaş ile dağda bağda dolanır
Eylenmez kovan'da bal olmayınca
Rahmet ile çayır çimen canlanır
Ağaç neye yarar dal olmayınca
Ateş bile yana yana sönecek
Kor örtünürmü kül olmayınca
Baharla birlikte gonca sürecek
Yaprak saklanamaz gül olmayınca
Mehmet Dağal küstüm hüzün eylerim
Gönül serinlemez yel olmayınca
Böyle yaşamayı söyle neylerim
Saz'ım neye yarar tel olmayınca
Mehmet Dağal...
BEN
Her yüzüme güleni dost sanmışım
Riyakar diller'e hep aldanmışım
Beyhude yalvarıp boşa yanmışım
Dost düşmanımı seçemedim ben
Kurudu topraklar ürünler soldu
Ağladı gözlerim kan ile doldu
Hırçın fırtınayla göğe savruldu
Harmanı hasdı biçemedim ben
Acıdır hasretliğin meyvesi acı
Bulubmaz lokmanda onun ilacı
Ellerim semada ki dilim duacı
Ayrılık şerbetin içemedim ben
Ne desem feleğe duymaz nafile
Çekilirmi deme böyle zor çile
Her şeyden geçtim canımdan bile
Bir türlü sizlerden geçemedim ben
Neylerim dünyanın sahte köşkünü
Mevlam nasip eyle hüdâ aşkını
Tükenmedi ömrüm zahmet taşkını
Rahmetin yurduna göçemedim ben
Mehmet Dağal bu hasretlik bitmedi
Bunca çile çektim o da yetmedi
Zalim felek gülenlerden etmedi
Sırrımı kimselere açamadım ben
Mehmet Dağal...
BENZERSİN
Ne sevdiğine inandım ne sevmediğine
İçten içe yanan bir mum'a benzersin
Hele'de kadere boyun eğmediğine
Gönlüm'de dinmeyen gam'a benzersin
Baksan aynaya ah bi görsen yüzünü
Buğlanmış görünmez cam'a benzersin
Ne olursan ol ancak yıkma özünü
Bağdat görünürsün ya şam'a benzersin
Gölgen çok goyudur oksijen dolusun
Meyvesiz ağaca çam'a benzersin
Sevdalık çekenlere örnek olursun
Rehber koyunda ki çan'a benzersin
Mest olur görenler sana bakarken
Yiğidi ölmüş yaşayan nam'a benzersin
Sonu görünmeyen har gibi yakan
Çöl sıcağında yanmış kum'a benzersin
Duruşun asil gibi ya riyalık senden
Sırça köşke değil dam'a benzersin
Hoş görü bekleme sonunda benden
Ermeyen üzüm ki ham'a bezersin
Mehmet Dağal çok net sesin duyamaz
Sazımda ki mat ses bam'a benzersin
Fakirde zenginde hiç hatır aramaz
Ne öldüren ne güldüren zam'a benzersin
Mehmet Dağal...
DESEYDİN
Her şeyimi yıkıp gittin
Ben herkezse boyun büktüm
Sen gittin ya bende bittim
Öl deseydin ölmezmiydim
Bir daha gelsem dünyaya
Kader atlı kendim yaya
Senin için ben bin cefaya
Dal deseydin dalmazmıydım
Kara yazılmış bu bahtım
Viran ettin gönül tahtım
Ömür boyu sende mahkum
Kal deseydin kalmazmıydım
Ömrüm verdiklerim nerde
Gel derman ol tabip derde
Utanmadan birde secde
Kıl deseydin kılmazmıydım
Mehmet Dağal özde sızım
Kapkara anlımda'ki yazım
Tek tesellim gamlı sazım
Çal deseydin çalmazmıydım
Mehmet Dağal...
ÇİLE
Güzel günler hayel etsem
Hep mazide kalan olur
Özenip bir yuva kursan
İnan gülüm talan olur
Çekerim gurbetin çilesini
Dertli sinem yanan olur
Sevdiysen candan birisini
Acımadan alan olur
Bülbül gelmez'ki gülüme
Açılmadan solan olur
Gurbet hüzündür gönlüme
Hayallerim yalan olur
İnanırım dost sözüne
Beni bir gün bilen olur
Akar göz yaşım özüme
Elbet biri silen olur
Mehmet Dağal gurbet bende
Hep canım'la canan olur
Tükeniyor can bedende
Yanan baban anan olur
Mehmet Dağal...
TATLI CANDAN
Söyle deli gönül bu yol nereye
Bıktım tatlı candan bitmedimi ha
Gidiyorsun sormadan hep ileriye
Bıktım tatlı candan yetmedimi ha
Bir canım kaldı onuda vereyim
Geçtim tatlı candan bitmedimi ha
Bırak'ta yakamı nefes alayım
Geçtim tatlı candan yetmedimi ha
El attığım dallar kökten kuruyor
Bezdim tatlı candan bitmedimi ha
Her sözün sine me kurşun oluyor
Bezdim tatlı candan yetmedimi ha
Çektiğim bunca gamı bunca elemi
Yazdım tatlı candan bitmedimi ha
Güldürdün yüzüme bunca alemi
Yadım tatlı candan yetmedimi ha
Ne arıyorum ki neleri buldum
Soldum tatlı candan bitmedimi ha
Sonunda kaderle baş başa kaldım
Oldum tatlı candan yetmedimi ha
Mihnet ile büyüttüğüm gülümü
Derdim tatlı candan bitmedimi ha
Mehmet Dağal sana yarı ömrümü
Verdim tatlı candan yetmedimi ha
Mehmet Dağal...
GEREK
(Avrupa Hayali)
İstemiyor seni ne savunuyorsun
Ya alırlar sa diye avunuyorsun
Elli yıldır o masada bulunuyorsun
Adalet var ise uyulmak gerek
Bak elli yıldır istek bitmiyor
Her taraf misyoner ancak yetmiyor
Ne içeri alıyor ne de dışa salıyor
Artık adam gibi sayılamak gerek
En modern silahı haçlılar yapar
Menfati olunca herkese satar
Yaradana değil maddeye tapar
Gaflet uykusundan ayılmak gerek
Sol gösterip sağ vuruyor gör be gör
Kimle birlik olmuşsun kendine bi sor
Cevap beklemiyor ki soru soruyor
Haçlısız bir yola koyulmak gerek
Her yerde her zaman bir oluyorsun
İslam'ı duyunca tek kalıyorsun
Ey Türk evladı ne bekliyorsun
Bunların birliğinden dağılmak gerek
Haçlı ile İslam hiç dost olmuş'mu
Olmadan menfaa'ti imkan sunmuşmu
Almadan bin, bir tek vermiş'mi
Riyakar insanlardan ayrılmak gerek
Kendinizi avutmayın haçlı o haçlı
Her zaman firavun gibi kötü amaçlı
İslam'ın karşışında zorba ve güçlü
Bu toplumdan hemen sıyrılmak gerek
Mehmet Dağal...
SOR
Ayrılığın ölümden zor
Beni her gün kedere kor
Yaz ayında başımda kar
İnanmazsan dağlara sor
İnanmazsan dağlara sor
Ağlar oldu ela gözler
Feleğe geçmiyor sözler
Yaz bitmeden geldi güzler
İnanmazsan bağlara sor
İnanamazsan bağlara sor
Özlemin bağrımda yanar
Dinmez içimdeki pınar
Yarım çok kalmış sevdalar
İnanmazsan çağlara sor
İnanmazsan çağlara sor
Hasret izi beniz deki soluklar
Söylesin canlı cansız varlıklar
Şahit olur denizde'ki balıklar
İnanmazsan ağlara sor
İnanmazsan ağlara sor
Bitmiş ömür gönül pes der
Yarab bana bir yol göster
Ecel gelmiş canım ister
İnamazsan sağlara sor
İnanmazsan sağlara sor
Mehmet Dağal...
OLURSUN
Kırılırsa gönül çarkın
Kalırmı ölüden farkın
Gülmüyorsa kara bahtın
Lal'a dönmüş dil olursun
Ömrünü bitirsen yolunda
Hasretlik her adımında
Ötmez ise bülbül dalında
Susuz kalmış gül olursun
Kadri kıymeti bilnmeyen
Göz yaşları silinmeyen
Cevabı hiç verilmeyen
Mektuplara pul olursun
Sevda yükünü taşıyan
Temmuz ayında üşüyen
Hep hüzün ile yaşayan
Kervan geçmez çöl olursun
Razı olmaz'ki kulundan
Ayrılırsa hak yolundan
İbret almaz'san ölümden
Bahtı kara kul olursun
Mehmet Dağal bak dünlere
Güle ağlaya bu günlere
Razı olmaz'san kadere
Dertli saz'da tel olursun
Mehemet Dağal...
İSTİYORUM BEN
Büyüğünü sayan küçüğü seven
Gönüllerde olmak istiyorum ben
Zalime dur diyen malzumu öven
Gönüllerde olmak istiyorum ben
Hoş görü sevgi kardeşlik olan
Gönüllerde kalmak istiyorum ben
Bülbülün figanı hep gül'ü bulan
Gönüllerde kalmak istiyorum ben
Riyakar olmayıp özünden gören
Gönüllerde solmak istiyorum ben
Dostluk tezgahında adelet ören
Gönüllerde solmak istiyorum ben
Özlediğim hoşgörü güzel günleri
Gönüllerde bulmak istiyorum ben
Ruhumda iz bırakan üzgün dünleri
Gönüllerde bulmak istiyorum ben
Sevgi muhabbet'le hâkkı aryan
Gönüllerde dolmak istiyorum ben
Gülen'le gülüp ağlayan'la ağlayan
Gönüllerde dolmak istiyorum ben
Yalnız Yüce yaradan'a secde
Gönüllerde kılmak istiyorum ben
Mehmet Dağal'ım gündüz gece
Gönüllerde kılmak istiyorum ben
Mehmet Dağal...
MAHŞER GÜNÜ
Zorunamı gitti canım zoruna
En güzel yıllarım bitti uğruna
Kapanmaz yaralar açtın bağrıma
Son sözümü mahşer günü söylerim
Sel oldu göz yaşım akar yollara
Bıraktın şeref'im riya dillere
Muhtaç ettin beni nankör kullara
Son sözümü mahşer günü söylerim
Pişman olman fayda etmez bilmedin
Bir gün olsun şu gönlüme gülmedin
Beddu'ama bile layık olmadın
Son sözümü mahşer günü söylerim
Gülmeyen yüzümün sebebi sensin
Canlılar cansızlar şahit bilesin
Seninde yuvana baykuşlar insin
Son sözümü mahşer günü söylerim
En büyük hatamdı güvenmek sana
Bir gün kavuşurmuş insan insana
Yapışır ah'larım elbet yakana
Son sözümü mahşer günü söylerim
Mehmet Dağal gülmeyen bu yüzümle
Yüreciğim doldu taştı hüzünle
Yaradan'a sığınırım ben özümle
Son sözümü mahşer günü söylerim
Mehmet Dağal...
HAYIR EYLE
Değme benim yaram derinde dostum
Dertlerim yüzünden ömrüme küstüm
Bir yol bulamadım ne edem şaştım
Yüce mevlam hayır eyle halıma
Bi çare çırpınır ağlar gezerim
Gece gündüz elem keder yazarım
Hiç dert satmam hep alınan pazarım
Yüce mevlam hayır eyle kuluna
Sana sığınırım isyan etmekten
Koca ömür bütti boyun eğmekten
Hâk için hâk yolundan gitmekten
Yüce mevlam hayır eyle yoluma
Kainat saldı beni derin merağa
Türlü türlü nimet veren toprağa
Meyvesine gölge olan yaprağa
Yüce mevlam hayır eyle dalıma
Dostlar'ım öldüğümü duyarlar
Yarı yama'lı elbisemi soyarlar
Hısmım hasmım namazımı kılarlar
Yüce mevlam hayır eyle salıma
Mehmet dağal dünya yalan darılma
Menfaat için adaletten ayrılma
Yaradan'a sığın boşa yorulma
Yüce mevlam hayır eyle malıma
Mehmet Dağal...
KUTLUBEY'İM
Gurbetin kucağında ömrüm biterken
Bitmeden derdim yeni eklerken
Özlem ile kavuşmayı beklerken
Hasretin içimde kordur Kutlubey
Yaş süzülür yanağımdan yüzüme
Gece rüyam gündüz hayalsin gözüme
Taht kurmuşsun çıkmıyorsun özüme
Senden ayrı kalmak zordur Kutlubey
Erenler, Kalaycı, Kocakuyu, Sulucak
Dolaşmak isterim her köşe bucak
Hayat bulur canlılar onlarla ancak
Derelerde çeşmeler vardır Kutlubey
Kavaklı, Söğütlü, Killik Çeşmesi
Üzümlü bağları, Anneş tepesi
Mertliğin kalesi yörük beldesi
Sensiz dünyam bana dardır Kutlubey
Pamuk, tütün, nohut, arpa, buğdayı
Bulunur mu eşin gezsem dünyayı
Kainatın sahibi yüce Mevla'yı
Zikreden canların vardır Kutlubey
Mehmet Dağal Kutlubey'i yazarım
Sazım ile diyar diyar gezerim
Kekik kokan yamaçları özlerim
Ayrılığın bana ardır Kutlubey
Mehmet DAĞAL
ÇAĞLAMAK BOŞA
Yüce dağ başında kara bulutlar
Aşıklar sevdayı gönlünde saklar
Çile ifadesi saçımda aklar
Böyle imiş kader ağlamak boşa
Sözler hüzünlüdür gönülde yara
Bakıyorum gözyaşımla yollara
Fani dünya için kadar kara
Böyle imiş kader bağlamak boşa
Gezinir özgürce dağın maralı
Dostlarım gönülde saf saf sıralı
Kimileri gamlı kimisi yaralı
Böyle imiş kader dağlamak boşa
Mehmet Dağal sazımdaki tellere
Onunla katlandım gurbet ellere
Bülbül konmaz ise gonca güllere
Böyle imiş kader çağlamak boşa
Mehmet DAĞAL
CANIM FEDA
Üç kıtada at koşturmuş atamın
Bir karış toprağını vermem vatanın
Kemikleri sızlar kefensiz yatanın
Gözlerini oyarım sana yan bakanın
Bu vatan uğrunda kanlar içinde
Terlememiş bıyığı bilmem kaçında
Kurşun yaraları göz göz döşümde
Gözlerini oyarım sana kurşun sıkanın
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır
Vatan sevgisi çok şükür ki imandandır
Ulubatlı Hasan ne de yamandır
Gözlerini oyarım gönderini yıkanın
Ölmek bayrak için gitmek ağrıma
Kulak ver ey Türk oğlu Türk çağrıma
Şehitlik yakışır vatan uğruna
Gözlerini oyarım sana zincir takanın
Atalarımdan yadigar her bir değerin
Yaşasın özgürce kızların oğlanların
Süsü olsun al bayrağım kalelerde burçların
Gözlerini oyarım sana kefen biçenin
Mehmet Dağal akıp gitse de al kanım
Helaldir uğruna bu tatlı canım
Onurumdur gururumdur gönderdeki bayrağım
Gözlerini oyarım ona nazar edenin
Mehmet DAĞAL
YOLLAR BİTMEZ
Bin dokuz yüz altmış sekiz nisanı
İki elleriyle gurbet yakamı
Bıraktım köyümde kardeşlerimi anamı
Üzer gider yollar bitmez
Dolandı kızıl güneş bak akşamüstü
İçerime soğuk hüzünler düştü
Karşı ki dağlara dumanlar çöktü
Tozar gider yollar bitmez
Acı öter kara tren sireni
Çevirmiş çok uzaklara dümeni
Savrulur dağlara kara dumanı
Yazar gider yollar bitmez
Gözümde yaş kan çekilmiş benizden
Hıçkırıklar haber verir genizden
Dolanıyor hem kara hem denizden
Uzar gider yollar gitmez
Mehmet Dağal hasretliğin izini
Bilemem ki kaderimin gizini
Mahzun yorgun uzaklara gözünü
Süzer gider yollar bitmez
Mehmet DAĞAL
TANIYAMADIM
Ağarmış saçınla yaşlı gözünle
Bakarsın çok mahzun tanıyamadım
Paylaştım yılları gamlı sazımla
Yakıyorsun yüreğimi tanıyamadım
Yorgunluğu yılların çökmüş baksana
Affet beni canım tanıyamadım
Kavuşurmuş elbet insan insana
Affet beni canım tanıyamadım
Hem seni hem beni bitirmiş yıllar
Çok üzgünsün inan tanıyamadım
Kar beyaz saçlarla bükülmüş beller
Çok üzgünüm canım tanıyamadım
Mehmet Dağal olmaz deme bak oldu
O da seni inan tanıyamadı
Bu büyük sevdamız böyle yıkıldı
O da seni inan tanıyamadı
Mehmet DAĞAL
ŞİİR EVİ'NDE
İlhamla yazılan şiirler
Dillenir şiir evinde
Unutulmayan türküler
Söylenir şiir evinde
Her hafta yeni sayfalar
Açılır şiir evinde
Sohbet arası çaylar
İçilir şiir evinde
Şair, ozan, şiir severler
Oturur şiir evinde
Değerlerimize değerler
Katılır şiir evinde
Paylaşılır hüzünler
Azalırn şiir evinde
Saz söz ile diyarlar
Gezilir şiir evinde
Mehmet Dağal mazilere
Dalınır şiir evinde
Şehitlerde gazilerde
Anılır şiir evinde
Mehmet DAĞAL
KÖYÜME
Bitirdi gurbet ömrümü
Dönemedim ben köyüme
Hasret soldurdu gülümü
Eremedim ben köyüme
Yollarım hep sarpa ağdı
Dönemedim ben köyüme
Dallarıma dolu değdi
Eremedim ben köyüme
Gülmedin kader yüzüme
Dönemedim ben köyüme
Hasretim oğul kızıma
Eremedim ben köyüme
Olmaz işler geldi başa
Dönemedim ben köyüme
Çare varmı gözde yaşa
Eremedim ben köyüme
Mehmet Dağal sonu yolun
Dönemedim ben köyüme
Yaklaştı sessizce ölüm
Eremedim ben köyüme
Mehmet DAĞAL
AĞLAR
Ey tabip gel çare bul bu bağrıma
Gönül ağlar yürek ağlar dil ağlar
Feryat ettim bülbül gibi çağrına
Yaprak ağlar diken ağlar gül ağlar
Mesken oldu gurbet bana yurt oldu
Köyüm ağlar yurdum ağlar yol ağlar
Göz yaşlarım içerimde dert oldu
Dağım ağlar bağım ağlar dal ağlar
Sulucak'ın bağlarında üzümler
Arı ağlar çiçek ağlar bal ağlar
Her ayın sonunda name hüzünler
Kağıt ağlar kalem ağlar pul ağlar
Hasretlik zor inan elma yanaklım
Böcek ağlar kuşlar ağlar kul ağlar
Kırat'ımla gelemedim kavaklım
Yokuş ağlar iniş ağlar nal ağlar
Bayram geldi kuşanmadım alları
Endam ağlar kolum ağlar şal ağlar
Şu gurbetin yükenmiyor yolları
Ayak ağlar dizim ağlar bel ağlar
Mehmet Dağal burbet aldı ömrümü
Dağlar ağlar yollar ağlar yıl ağlar
Zalim felek çok ağlattı gönlümü
Sazım ağlar sözüm ağlar tel ağlar
Mehmet DAĞAL
GÜN KÖMÜRDEN KARA
Olur mu deme can dostum
Gün kömürden kara işte
Nasıl bir eleme düştüm
Kalpte derin yara işte
Tozlu yüzler yaşlı gözler
Gün kömürden kara işte
Boğazımda düğüm sözler
Kalpte derin yara işte
Kaybolur gün açsa bulut
Gün kömürden kara işte
Söndü içimdeki umut
Kalpte derin yara işte
Görmez gözüm ışık sönmüş
Gün kömürden kara işte
Soma şehri buza dönmüş
Kalpte derin yara işte
Mehmet Dağal sabır Mevla'm
Gün kömürden kara işte
Yıkıldı başıma dünyam
Kalpte derin yara işte
Mehmet DAĞAL
KIRIK KALP İLE
Çok kusur arama dostlarda küser
Güzel gönüllerde kalmasın hasar
Yaralarsan sonra pişmanlık basar
Kırılan kalp ile muhabbet olmaz
Çok naziktir ona fazla dokunma
Sonra ben ne yaptım diye yakınma
Bir adım geldiyse sen beş sakınma
Darılan kalp ile muhabbet olmaz
Deva bulmaz onda açılan yara
Taşır izlerini de uzun yıllara
Gözün kalır baka baka yollara
Sarılan kalp ile muhabbet olmaz
Kurşuna aldırmaz bir söz yaralar
Silinmez kalem ile yazar sıralar
Hoş değildir ona versen dünyalar
Vurulan kalp ile muhabbet olmaz
Gam keder yüklüdür sevgiden yana
Çok sırlar gizlidir ermek zor ona
Zikretmek ister o tek yaradana
Ayrılan kalp ile muhabbet olmaz
Mehmet Dağal bir söylede bin dinle
Dostlarında iz bırak muhabbetinle
Yorma gönülleri doymaz nefsinle
Yorulan kalp ile muhabbet olmaz
Mehmet DAĞAL
BANA(unuturdum)
Unuturdum mümkün olsa
Güldüğün yetiyor bana
Her sözün sineme vursa
Geldiğin yetiyor bana
Hüzün çöksede içime
Sorduğun yetiyor bana
Tahammülüm yok gitmene
Kaldığın yetiyor bana
Seher yeli ile selam
Saldığın yetiyor bana
Karanlıktır sensiz dünyam
Olduğun yetiyor bana
Arada bir kalsan bile
Durduğun yrtiyor bana
İsyan etmekmi nafile
Gördüğüm yetiyor bana
Mehmet Dağal bir haber sal
Verdiğin yetiyor bana
Mezarıma bir demet gül
Serdiğin yetiyor bana
Mehmet Dağal...
ANLASANA
Ne dedim alındın bana
Bakmaz gözlerin bu yana
Senin için ben zalıma
Boyun eğdim anlasana
Dayanmak çok zor hasrete
Katlanmaz mısın mihnete
Senin için ben gurbete
Boyun eğdim anlasana
Mehmet Dağal yana yana
Sığınırım Yaradan’a
Senin için her cefana
Boyun eğdim anlasana
Mehmet DAĞAL
Gurbet Yolları
Ne uzunmuş şu gurbetin yolları
Ben bittim’de gurbet bitmek bilmiyor
Kime arz edeyim mahzun halları
Ben bittim’de gurbet bitmek bilmiyor
Aşıyorum yüce yüce dağları
Ben bittim’de gurbet bitmek bilmiyor
Unutamam sulucak’ta bağları
Ben bittim’de gurbet bitmek bilmiyor
Kardeşlerim anam ağladı kaldı
Ben bittim’de gurbet bitmek bilmiyor
En güzel yılları ömrümden çaldı
Ben bittim’de gurbet bitmek bilmiyor
Meyve verdi taze körpe fidanlar
Ben bittimde gurbet bitmek bilmiyor
Kucağında soldu ahh nice canlar
Ben bittim’de gurbet bitmek bilmiyor
Mehmet Dağal geldik ömrün sonuna
Ben bittim’de gurbet bitmek bilmiyor
Yetsin dostlar bunca çile canıma
Ben bittim’de gurbet bitmek bilmiyor
Mehmet Dağal…
BABAM
Ne yazıkki kader ayırdı erken
Gönlümden geçeni bilseydin babam
Yıllar çabuk geçti gülüp ağlarken
Bu mutlu günümü görseydin babam
Zorda olsa gelip geçti o günler
Kader bizlere de gülseydin babam
Zamansız uğradı ah bize ölümler
Kollarını açıp sevseydin babam
Mehmet Dağal değme benimyarama
Gözümde yaşları silseydin babam
Yüce mevlam sığınırım hep sana
Çook özledim seni gelseydin babam
Mehmet Dağal…
BAHAR’A
Etme artık bülbül figanın yetsin
Soldu gül dalında çileler bitsin
Kötüler kinini alsında gitsin
Ersin kış ayları bahara gülüm
Özledim dostlarda tatlı dilleri
Hep dolaştım durdum gurbet elleri
Beklerim özlemle gonca gülleri
Dersin kış ayları bahara gülüm
Bunca çile çektim murada erem
Ölmeden mezara ben kendim girem
Açılmış goncalar son defa derem
Sersin kış ayları bahara gülüm
Ayrılanlar bir gün kavuşur elbet
Seden dilediğim ey gönlüm sabret
Benim özlediğim tatlı bir sohbet
Versin kış ayları bahara gülüm
Mehmet Dağal dostları özlediğimi
Bunca yıl yolları gözlediğimi
Sevdanı kalbimde gizlediğimi
Bilsin kış ayları bahara gülüm
Mehmet Dağal...
CAN YOLDAŞIM
Bir ömür bitti beraber
Hatırlayıp anmazmısın
Bazı gelip mezarıma
Bir fatiha sunmazmısın
Geçti ömür çile ile
Üzülüpte yanmazmısın
Bir testi su bir demet gül
Mezarıma sermezmisin
Felek istemedi bunu
Gül demedi bilmezmisin
Alıp Kur'an âzmüşan'ı
Ziyarete gelmezmisin
Abdest alıp yaradanın
Divanına durmazmısın
Yiyiyorsun bunca nimetin
Secdelere varmazmısın
Mehmet Dağal ecel bence
Gelir hem yaşlı hem gence
Mutluyum ben sen gelince
Sende mutlu olmazmısın
Mehmet Dağal...
Köyümü Özledim
Kalaycıdan iner gider yollarım
Gelmedi bübülü soldu güllerim
Demeyin Anama garip hallerim
Kutlubeyin yollarını özledim
Ben köyümün yollarını özledim
Mor çiçekler açar eteklerinde
Arılar bal toplar peteklerinde
Uyumayı Pamuk yataklarında
Kutlubeyin bağlarını özledim
Ben köyümün bağlarını özledim
Keklik öter kavaklının kaşında
Aldı gurbet beni on üç yaşımda
Gündüz hayalimde gece düşümde
Kutlubeyin dağlarını özledim
Ben köyümün dağlarını özledim
Gözü yaşlı kaldı Anam 'la Babam
Bundan böyle yaşamak bana haram
Söyle felek hangi dala tutunam
Kutlubeyin güllerini özledim
Ben köyümün güllerini özledim
Kavramayla yolar idik ekini
Sabah erken kırar idik tütünü
Eylül ayı'da serer idik üzümü
Kutlubeyin hallarını özledim
Ben köyümün hallarını özledim
Mehmet Dağal bitmez gamım kederim
Bir kerecik gülüver ha kaderim
Sustu konuşmuyor tatlı dillerim
Kutlubeyin dillerini özledim
Ben köyümün dillerini özledim
Söz Müzik Mehmet Dağal.
BİZ
Toplanırız dostlar muhabbet güzel
Düşünülmez menfaat kelamlar özel
Deyişler arasında söylenir gazel
Şiir evinde biz Yazar Bir'de biz
Burada ben yok biz varız biz
Gönüllerde bırakıyoruz silinmez iz
Yazılan şirlerin her birinde giz
Şiir evinde biz Yazar Bir'de biz
Biz olmak bana mutluluk verir
Daha ne isterim kalem dillenir
Şairin ruhu ise böyle dinlenir
Şiir evindebiz Yazar Bir'de biz
Ne canlar tanıdım anlatması zor
Yaşamak lazım orayı hele gelde gör
Ayrı ayrı değerler'i görde öyle sor
Şiir evinde biz Yazar Bir'de biz
Aşure kazanımız kaynıyor aşkla
Yaşayamazsın böyle sırçadan köşkle
Türküler, Şiirler, deyişler, meşkle
Şiir evinde biz Yazar Bir'de biz
Mehmet Dağal ömür kısa çok kısa
Edilen Kelamlar'da hele Hâk varsa
Unutulur burada gam ile tasa
Şiir evinde biz Yazar Bir'de biz
Mehmet Dağal...
MEVLAM
Hak yolunda yürümeyen
Aşkın ile erimeyen
Yetimleri korumayan
Kullarından koru Mevlam
Giden ömür geri gelmez
İğne ile dağ delinmez
Haldan bilmez Hak'kı bilmez
Kullarından koru Mevlam
Eğilirim Tekbir sana
Yürüyorum senden yana
Karanlık veren dünyama
Kullarından koru Mevlam
Mehmet Dağal düşmem diyen
Hiç bir zaman şaşmam diyen
Bile bile haram yiyen
Kullarından koru Mevlam
Mehmet Dağal...
BEYHUDE
Elinde dilinde ekmek aşında
Yok ise sevgi gözün yaşında
Çileye dost oldun on üç yaşında
Beyhude gezersen niye yaşarsın
Sevilmesen bile sev dost yine sev
Hâk huzurunda zerresin olsanda dev
İki metre çukur işte saray işte ev
Beyhude gezersen niye şaşarsın
Dünya senin olup doymayacaksan
Göründüğün gibi'de olmayacaksan
Hâk'ın adaleti tek uymuyacaksan
Beyhude gezersen niye koşarsın
Elem var dost hep gülmek olmaz
Yalan riya ile 'de mutlu olunmaz
Bu ömrün bir daha tekrarı gelmez
Beyhude gezersen niye coşarsın
Yüce dağı aşmak zorlu ve karlı
Hayat bazen neşe bazen efkarlı
Dağal'ım yaradana özünden bağlı
Beyhude gezersen niye aşarsın
Mehmet Dağal..
Oğluma
Yetmiş iki yılı soğuk sonbahar
Isıttın yüreğimi ateşler kadar
Çok uzaktayım gönlüm'de efkar
Kaderin önüne geçilmez oplum
Yaşım onüç idin gurbetci oldum
Ana Baba kardeş köyüme koydum
Doğmuşsun dünyaya müjdeni aldım
Alın yazısından kaçılmaz oğlum
Ne söylerim benim yazgım böyleymiş
Mevlam ne eylerse güzel eylermiş
İçi hasret dolan dertli söylermiş
Hasretin derecesi ölçülmez oğlum...
Kızıma
Yetmiş altı yılı haziran doğdun
İçime tarifsiz bir neşe koydun
Merhamet dolusun sevecen oldun
En güzel şehrin adısın kızım
Çileli gönlüme sabır olursun
Ayrılma Hâk yoldan mutlu kalırsın
Her şeyi Mevla'dan iste alırsın
Sen benim ruhumun tadısın kızım
Hayat bazen acı bazen tatlıdır
Hâk'tan yana olan daim haklıdır
Gönüller'de ne gizemler saklıdır
Yüreğimin sönmez od'usun kızım...
BAĞ DİKTİM
Diktiğim bağ kol attı
Kolunda üzüm bitti
Bir yar sevdim ufecik
Alman eline gitti
Sulucakta bağım var
Eğrim büğrüm yolum var
Bekle beni kara kız
Dokuz ayım daha var
Bağ dibinde izin olsun
Koruk üzüme dönsün
Ben seni bekleyecem
Hasmım hısmım'da bilsin
Ben hep seninleyim işte
Gündüz hayal gece düşte
Bu Alman'ın dili başka
Kutlubey'de olsam keşke
Mehmet Dağal Alman eller
Hasretlik bağrımı deler
Gelmez vuslat tozlu yollar
Bitin gari bitin yıllar...
İSMİNİ SÖYLERSEM
Ne hayal kurdum bak neler buldum
İsmini söylersem dilim tutulsun
Gittin bir huysuzun bağına kondun
İsmini söylersem dilim tutulsun
Çaresizlik beni sana döndürse
İsmini söylersem dilim tutulsun
Baykuş konup ocağımı söndürse
İsmini söylersem dilim tutulsun
Senin sevdan ile yanıp kavrulsam
İsmini söylersem dilim tutulsun
Çölde kumlar gibi tozup savrulsam
İsmini söylersem dilim tutulsun
Unuttum ben seni bil gayrı bunu
İsmini söylersem dilim tutulsun
Duysam dahi senin yok olduğunu
İsmini söylersem dilim tutulsun
Ecel gelip baş ucuma dikilse
İsmini söylersem dilim tutulsun
Mehmet Dağal canım tenden çekilse
İsmini söylersem dilim tutulsun...
ECELİN AYAK SESİ
Gördüğün rüyayı hayra yorsanda
Ayak sesi duyuluyor ecelin
Bazen unutup mutlu olsanda
Ayak sesi duyuluyor ecelin
Yaşamak güzel ya unutma onu
Ayak sesi duyuluyor ecelin
İmandır azığın iyi bil bunu
Ayak sesi duyuluyor ecelin
İhtiyarlar sırada gençler arada
Ayak sesi duyuluyor ecelin
Az yaşa çok yaşa fani dünyada
Ayak sesi duyuluyor ecelin
Her şeyi alacak servetin olsa
Ayak sesi duyuluyor ecelin
Gözlerin görmese kulak duymasa
Ayak sesi duyuluyor ecelin
Mümkün değil zamanı durdurmak
Ayak sesi duyuluyor ecelin
Olmuyor şeridi geri sardırmak
Ayak sesi duyuluyor ecelin
Mehmet Dağal Hâk ne derse oluyor
Ayak sesi duyuluyor ecelin
Nerde olsa gelip seni buluyor
Ayak sesi duyuluyor ecelin...
KADER BE
İsyan etmiyorum ya ben nasıl edem
Yol göster divane gönlüme benim
Bi çare gurbet elde kalmışım
Baksan ya perişan halime benim
Gitmez kar başımdan bahar göremem
Acı poyraz değmiş gülüme benim
Semaya bakarım ona eremem
Yüce dağlar engel yoluma benim
Tutmaz ayaklarım yerde duramam
Yarabbi takat ver koluma benim
Senden gayrısıns ben kul olamam
Cadan seven dostlar salıma benim
Duâ'larım sana yüce yaradan
Şahadet nasip et dilime benim
Yolculuk sıraata fani dünyadan
Sağdan ver hesabım elime benim
Mehmet Dağal kırma dostun kalbini
Sitemim riyakar zalıma benim
Ne hallere koydun Be kader beni
Ağu karıştırma balıma benim.
BEN
Yüzüme güleni dostum sanmışım
Riyakar dillere hep aldanmışım
Beyhude yalvarıp boşa yanmışım
Dost ile düşmanı seçamadim ben
Kurudu topraklar ekinler soldu
Ağladı gözlerim kan ile doldu
Hırçın fırtınayla göğe savruldu
Hasadı harmanı biçemedim ben
Acıdır hasretin meyvesi çok acı
Yoktur tabiplerde onun ilacı
Semada ellerim dilim duacı
Ayrılık şerbetin içemedim ben
Ne desem feleğe sözüm nafile
Çekilirmi deme böyle zor çile
Her şeyimden geçtim canımdan bile
Bir türlü sizlerden geçemedim ben
Neylerim dünyanın sahte köşkünü
Mevlam nasip eyle iman aşkını
Tüketip ömrümün zahmet yükünü
Rahmetin yurduna göçemedim ben
Mehmet Dağal bu hasretlik bitmedi
Bunca çile çektim yine yetmedi
Zalim felek gülenlerden etmedi
Derdimi kimseye açamadım ben..
KUTLUBEY
Gurbetin kucağında ömür biterken
Bitmeden birisi yeni eklerken
Özlem ile kavuşmayı beklerken
Hasretin içimde kordur Kutlubey
Yaş süzülür yanağımdan yüzüme
Gece rüya gündüz hayelsin gözüme
Taht kurmuşsun çıkmıyorsun özüme
Senden ayrı kalmak zordur Kutlubey
Erenler,kalaycı,kocakuyu sulucak
Dolaşmak isterim hep köşe bucak
Hayat bulur onlarla canlılar ancak
Derlerde çeşmeler hardır Kutlubey
Kavaklı ,söğütlü, killik çeşmesi
Üzümlü bağları anneş tepesi
Mertliğin kalesi yörük beldesi
Sensiz dünya bana dardır Kutlubey
Pamuk,tütün,nohut.arpa buğdayı
Eşin bulunurmu gezsem dünyayı
Kâinatın sahibi yüce Mevlayı
Zikreden kulların vardır Kutlubey
Mehmet Dağal Kutlubey'i yazarım
Sazım ile diyar diyar gezerim
Kekik kokan yamaçları özlerim
Ayrılığın bana ardır Kutlubey...
ÇOK MUTLUYUZ BİZ
Toplanıyor dostlat muhabbet güzel
Menfaat düşünülmez kelamlar özel
Deyişler arasında söylenir gazel
Şiir evimizde çok mutluyuz biz
Burada ben yok biz varız hep biz
Gönüllerde bırakıyoruz silinmez iz
Yazılan şiirlerin herbirinde giz
Şiir evimizde çok mutluyuz biz
Biz olmak bana mutluluk verir
Daha ne isterim kalem dillenir
Şair yorulsada böyle dinlenir
Şiir evimizde çok mutluyuz biz
Ne canlar tanıdım anlatması zor
Yaşamak lazım hele gelde gör
Çok ayrı değerler görde öyle sor
Şiir evimizde çok mutluyuz biz
Aşure kazanı kaynıyor aşkla
Tad alamazsın böyle sırçadan köşkle
Türküler şiirler deyişler meşkle
Şiir evimizde çok mutluyuz biz
Mehmet Dağal ömür kısa çok kısa
Edilen kelamda hele Hâk varsa
Unutulur bir an gam ile tasa
Şiir evimizde çok mutluyuz biz...
DİLİN
Demez olur tatlı dilin
Tutmaz olur iki elin
Üstüne titrediğin malın
Üleşilir dilim dilim
Geçmez tren raylar çürür
Yüce dağda karlar erir
Bir üzgün ses sâla verir
Gelmiş kapıma ecelim
Günah eken sevap biçmez
Zararda dır kar hiç etmez
Bilse nefsini af etmez
Kendine ettiğini zulüm
Gelip geçmiş nice canlar
Virandır saraylar hanlar
Eyvah desede insanlar
Bi çareyim mahzun halim
Mehmet Dağal ne yapmıştın
Postu'da uzağa atmıştın
Oraya gelmez'mi sanmıştın
Gelir ölüm bulur ölüm...
İNAN'Kİ ONDAN
Gelmiyor içimden gülmek gelmiyor
Yürek dağladığım inan ki ondan
İçimdeki koru dostlar görmüyor
Dertli söylediğim inan ki ondan
Kahrına gurbetin alışamadım
Sessiz ağladığım inan ki ondan
Hayalin gözümde ulaşamadım
İsyan eylediğim inan ki ondan
Düğün olur bayram gülmek yok bana
Kara bağladığım inan ki ondan
Revamıdır bunca çile bu cana
Her gün vayladığım inan ki ondan
Mehmet Dağal toprak susuz olurmu
Esip çağladığım inan ki ondan
Bu divane gönlüm huzur bulurmu
Dosta heylediğim inan ki ondan...
BEN SENİ ASLA UNUTAMAM
Dağlar volkan olup bana yürüse
Ben seni asla unutamamki
Kara duman gözlerimi bürüse
Ben seni asla unutamamki
Toprak kucak aşmış beni çeksede
Ben seni asla unutamamki
Güneş kavurup beni yaksada
Ben seni asla unutamamki
Görmese gözlerim yolum kaybolsa
Ben seni asla unutamamki
Şu ömrüm uğrunda tarumar olsa
Ben seni asla unutamamki
Kavuşsa deryaya gözümden yaşım
Ben seni asla unutamamki
Tükense azığım olmasa aşım
Ben seni asla unutamamki
Denizler kurusa mevsimler geçse
Ben seni asla unutamamki
Yıldızlar sönse gök guppe çökse
Ben seni asla unutamamki
Viran olsa yuvam yerle bir olsa
Ben seni asla unutamamki
Ecel gelip tatlı canımı alsa
Ben seni asla unutamamki
Haktan gayrı sen oldun hep özümde
Ben seni asla unutamamki
Mehmet Dağal yoktur dünya gözümde
Ben seni asla unutamamki...
YORULDUM GÖNÜL
Hep çile dert keder hüzün yazdım ben
Yalan dünya inan senden bezdim ben
Kırk yıl gurbet ellerinde gezdim ben
Koşma deli gönül artık yoruldum
Görmedin hiç gönlümdeki elemi
Delik deşik ettin gayrı sinemi
Mutluluk var diyordun sen bana hani
Coşma deli gönül artık yoruldum
Bitti sabrım sabır taşı kırıldı
Yolum artık burda senden ayrıldı
Hançerini sapladığın bağrımdı
Şaşma deli gönül artık yoruldum
Viran koydun mor üzümlü bağları
Unutturdun merhumları sağları
Mesken tuttum Herrenbeg'de dağları
Aşma deli gönül artık yoruldum
Benliğinde boğulursun bir gün sen
Ne çeşit nağmeler yazdın hergün sen
Mehmet Dağal ne günleri gördün sen
Taşma deli gönül artık yoruldum
Yusuf Kabukçu Hocamın Yürek Sesi.
Gönül eri sevgi satar dükkanda
Ufak bir kem söz duymadım hakkında
Bütün şiir evi bunun farkında
Gönüller Sultan'ı Mehmet Dağal'dır
SAYGI duyar büyük küçük her şair
Sazı kucağında dolaşır bir fakir
Çok türküler Söyler gurbete dair
Gönüllere giren Mehmet Dağal'dır
Kimseleri kırmaz çok hatırnazdır
Bağlamada üstad bir sihirbazdır
Gurbet şairidir, kardeşi saz'dır
Gönlünce yaşayan Mehmet Dağal'dır
Tanıyanlar, O'nu mutlaka sever
Bir sevgi göstersen,O,binle döner
Kardeşlik hakkı der, O seni över
Sevginin harmanı Mehmet Dağal'dır
Neyini Anletem Alman'ın
Neyini anlatem bu Almanın ben
Yüzlerine garip garip bakıyom Anam
Gitmeyiver demiştin bana hani sen
Hasretliğin çok zor çekiyom Anam
Çok özledim sizleri tatlı dilini
Sabahleyin çok erken kalkıyom Anam
Ah bi görüvesen nazlı oğlunun halini
Müntenimi kendim yıkeyom Anam
Sıra sıra faprikalar kurmuşlar
Okula başladım okuyom Anam
Dağları taşları orman yapmışlar
Sobamda odun yakıyom Anam
Elim ayağımla anlaşıyom çok gülüyola
Ja ,nein, egal, çekiyom Anam
İsa gelcek diye çam süsleyola
Odamın ortasına bende dikiyom Anam
Oğlun sporcu oldu top'da oynuyor
Bazen bende gol atıyom Anam
Ayağımı çeliyorlar canım yanıyor
Önüme geleni yıkıyom Anam
Tarhana pişirdim kaşık dönmüyor
Senin çorba gibi olmuyor Anam
Kaynayınca tencereye sığmıyor
Yarısını lavobaya döküyom Anam
Mehmet Dağal Buderusun haimi
Boynuma kravat'da takıyom Anam
Gocaman oluyor Almanların tayını
Yufka ekmeğine benzemiyo bakıyom Anam.
17-Nisan-1970-Wetzlar-Almanya...
DOST DEDİKLERİM
Giyemem ben alları kara bağlarım
Üzdüler gönlümü dost dediklerim
Hüzünlüyüm gece gündüz ağlarım
Ezdiler bağrımı dost dediklerim
Çaresiz kalanlar öyle ağlarmış
Yordular gönlümü dost dediklerim
Elemim kederim yürek dağlarmış
Kırdılar kalbimi dost dediklerim
Gör halimi felek gurbet ellerde
Vurdular sineme dost dediklerim
Ah çekerim sonu gelmez yollarda
Güldüler halime dost dediklerim
Kalmadı mecalim artık yoruldum
Geldiler boşuna dost dediklerim
Onulmaz derdimle yandım kavruldum
Sardılar başıma dost dediklerim
Mehmet Dağal benim yazgım böyledir
Yoldular başımı dost dediklerim
Ne diyorsa Yaradan işte öyledir
Kıldılar namazım dost dediklerim...
GİDİYOR
Çekmemiş'ki çile görmemiş zorluk
Dünyanın zevkini tatmış gidiyor
Ruhuna Fatiha bitmiş insanlık
İblisi koluna takmış gidiyor
Ne oldum demiyor ne olacaksa
Bencillik türküsü tutmuş gidiyor
Riyadan kibirden ne bulacaksa
Helâl haram demeden yutmuş gidiyor
Bir dahamı doğacam deyip söylenir
Kepeği ununa katmış gidiyor
Gönlünce coşar gezer eğlenir
Ömrü'nü zarar'a satmış gidiyor
Her tarafı derya görünmez kara
Gemileri tek tek yakmış gidiyor
Nefsine esir düşmüş be fukara
Dünyasına kazık çakmış gidiyor
Borç bini aşınca düşün ha biraz
Görmez bataklığı batmış gidiyor
Hızın elli iken alınır viraj
Ah dostum kaptırmış yetmiş gidiyor
Nefsin heybesi büyük dolmuyor işte
Bol keselerden atmış gidiyor
Mehmet Dağal dönüş yok bu gidişte
Taputa sessizce yatmış gidiyor...
ORASI ÇANAKKELE
Vatanını seven verir canını
Feda eder uğruna bütün kanını
Vermez bayrağını dinmez ezanı
Şehitlerin kefensiz yattığı yer orası
Orası Çanakkale
Geçilmez dediler ya geçemediler
Sel gibi aktılar da taşamadılar
Türk'ü mağlup edip coşamadılar
Bizansın denize battığı yer orası
Orası çanakkale
Atam diyor'ki hazır olun ölüme
Amade her şeyim senin emrine
Doyum olmaz Türkiye'min seyrine
Özgürlük şafağının attığı yer orası
Orası çanakkale
Dalgalan göklerde ey nazlı hilâl
Uğrunda dökülen kanlarda helâl
Hâk'ka tapan milletimin istiklâl
Ecdadımın bayrak diktiği yer orası
Orası çanakkale
En büyük mutluluk özgür olmaktır
Ezelden ebede baki kalmaktır
Doğmuşa doğacağa vatan olmaktır
Cumhuriyet'in ayağa kalktığı yer orası
Orası çanakkale
Mehmet Dağal Hâk'a döndüm yüzümü
Vatan aşkı sarmış benim özümü
Kınaladım asker eyledim kuzumu
Anaların ağıt yaktığı yer orası
Orası Çanakkale...
SUYUN KIYISI
Suyun kıysında biter nanalar
Selviboylu yar doğursun analar
Ak elleri boğum boğum kınalar
Sundur ellerini altın koyayım
Kaldır kollarını bir yol sarayım
İki yelek giymiş biri alaca
Sıvamış baldırı girmiş gölece
Benim Yarim girmiş Bin kuruş borca
Ben onu öderim vardığım gece
Ben onu öderim Sardığım gece
İki yelek giyme dedim giymişşin
Yenlerini oyma dedim oymuşsun
Ben gideli bal kaymağa dönmüşsün
Kaymağın üstünde bal eylenirmi
Çirkinin koynunda yar eylenirmi
Suyun kıyısında biter yosunlar
Suyumu vursunlar beni yusunlar
İkimizi bir mezara koysunla
Üstümüzden damgalı kilit vursunlar
Üstümüzden damgalı kilit vursunlar
Mehmet Dağal...
Bir bardak su veren olmaz
Geldi ömür arefesi
Bayramına gelen olmaz
Alamazsın bir nefesi
Ne haldesin bilen olmaz
Kanma dünya nazarına
Bir gün sevip sayan olmaz
Bırakırlar mezarına
Ziyarete gelen olmaz
Mehmet Dağal üzülürsün
Büzüm büzüm büzülürsün
Mermer taşa yazılırsın
Geçer zaman gören olmaz
Mehmet Dağal...DENİZLİ.
BİLMİYORSUN'Kİ
Anladım ben gardaş senin dediğin
Bilmez'mi sanırsın senin bildiğin
Önemlimi ey dost nerede olduğun
Sen geldiğin yeri bilmiyorsun'ki
Gururla etrafa bakar coşarsın
Önünü görmeden durmaz koşarsın
Bilirmi'sin ey dost nerede yaşarsın
Sen olduğun yeri bilmiyorsun'ki
Bin bir türlü hali vardır dünyanın
Gelir sonu elbet güzel rüyanın
Ne köşk kalır ey dost nede sarayın
Sen kaldığın yeri bilmiyorsun'ki
Doğru diyen diller asla üzülmez
Dostun arkasından kuyu kazılmaz
Balçık olan ey dost gölde yüzül'mez
Sen daldığın yeri bilmiyorsun'ki
Rızasız bahçeden güller yolunmaz
Hâk olmayan yolda mutlu olunmaz
Her mahalde ey dost namaz kılınmaz
Sen kıldığın yeri bilmiyorsun'ki
Mehmet Dağal tutmaz elim ayağım
Mevlam'dır gönlümde dayanağım
Susmuş pınar ey dost bitmiş kaynağı
Sen dolduğun yeri bilmiyorsun'ki
Mehmet Dağal...30.05.2018...
ÇOK DÜŞÜNME MEHMET DAĞAL
YAZ-AR-BİR'in gülüdür o
Türkülerin, dilidir o
Sevdik seni Mehmet Dağal
Bizde anzer, balıdır o
Bekliyorken gelmez sıra
Düşünürsün, kara kara
Sazın hani, Mehmet Dağal
Çok dokunma, ah-ı zâr'a
Sevecendir, kalpte kırmaz
Doğruluktan taviz vermez
Sever beni, Mehmet Dağal
Yanlış olan, yola girmez
Hem şairdir, hemde ozan
Yaptığıyla, ezber bozan
Şiir konu, Mehmet Dağal
Bak seni de var bir yazan
Hem Çal'lı, hem Bekillil'i
Kutlubey'i, söyler dili
Gönlü gani, Mehmet Dağal
Gurbet dersen, gözde seli
Etkinlikte, geceler de
Türkü söyler niceler de
Genel kanı, Mehmet Dağal
Senin adın, yücelerde
Hemşehrisin, Lüzumsuza
Klavuzsun her dem bize
Şiir sonu, Mehmet Dağal
Sen kokuyor, her bir dize
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
NEDEN VARMI
Unuttum düğünü bayramı
Terse döndürdün dünyamı
Kapanmayan kalp yaramı
Neden varmı kaşımaya
Kıymışlar yeşil yaprağa
Hüzün vermişler toprağa
Sevgisiz yürek kap kara
Neden varmı ışımaya
Cana hançer batırdılar
Beni benden bitirdiler
Param parça yatırdılar
Neden varmı taşımaya
Neyleyim versen dünyayı
Altın’dan köşkü sarayı
Zemheride temmuz ayı
Neden varmı üşümeye
Kimileri yordu kimi kırdı
Candan sevdiklerimde vardı
Mehmet dağal can daraldı
Neden varmı yaşamaya
DARILDIM
Neler bekliyordum bak neler buldum
Bilmedim gençliği ihtiyar oldum
Ey yüce Allah'ım ne dertli kuldum
Canımı acıtan DİLE darıldım
Felek kemendini atmış boynuma
Bırakmış gurbetin soğuk koynuna
Sonunda düşürdü gör tuzağına
Tutup kaldırmayan ELE darıldım
Olmaz'ki unutmak candan dostları
Çok dertli ötüyor gurbet kuşları
Sulucak misali gözüm yaşları
Göz yaşım silmeyen KULA darıldım
Temmuz sıcağında harda yanarken
Kurtlar kuşlar pınarlardan kanarken
Kurumuş ekmeğimi aşa banarken
Tenimi soğutmayan YELE darıldım
Çok özledim Kutlubeyim ben seni
Ne hallere koydu hasretin beni
Delik deşik etti dağlar sinemi
Bitip tükenmeyen YOLA darıldım
Mehmet Dağal geldik ömrün sonuna
Her şey heba oldu sevda uğruna
Umut bağlamıştım tomurcuğuna
Gönlüme açmayan GÜLE darıldım
SÖZ MÜZİK MEHMET DAĞAL...
KALPLERİ KIRMAYAN
MEHMET DAĞAL TÜRKÜLERİM AĞLADI
NAĞMELERİ YÜREĞİMİ DAĞLADI
AYLARIMI SENELERE BAĞLADI
SAZIMDA İNLEYEN TELLERİ SEVDİM
ELLERİ DUADA DİLLER ZİKİRDE
HEP GERÇEĞİ SÖYLER ZAHİR AHİRDE
SU İÇENLER ZEM ZEM AKAN NEHİRDE
HAK YOLUNDA GİDEN KULLARI SEVDİM
MEVLAMA SIĞINIR KİME NİDERİM
ENGELLERİ AŞA AŞA GİDERİM
GÖZ YAŞIMI MİNTANIMA SİLERİM
MENZİLE GÖTÜREN YOLLARI SEVDİM
TÜRLÜ MEYVELERİ SUNAR ÖZÜNDEN
YAĞMUR İLE NURLAR SIZAR YÜZÜNDEN
ONLARI SAKINIR KEMLİK GÖZÜNDEN
CANIMA CAN VEREN DALLARI SEVDİM
TEFEKKÜR EDERDE KÖTÜ SÖYLEMEZ
YETİMİN DÜŞKÜNÜN HAKINI YEMEZ
YARATAN AŞKINA RİYAKAR OLMAZ
KALPLERİ KIRMAYAN DİLLERİ SEVDİM
SAKLADIĞI SIRRI KİMSEYE DEMEZ
ŞAKIYIŞI HİÇ BİR SESE BENZEMEZ
SEVGİYLE AÇILIR SEVDASIZ OLMAZ
BÜLBÜLE DOST OLAN GÜLLERİ SEVDİM
İsyan etmiyorum ya ben nasıl edem
Yol göster divane gönlüme benim
Bi çareyim gurbet elde kalmışım
Baksan ya perişan halime benim
Gitmez kar başımdan bahar göremem
Acı poyraz değmiş gülüme benim
Semaya bakarım ona eremem
Yüce dağlar engel yoluma benim
Tutmaz ayaklarım yerde duramam
Yarabbi takat ver koluma benim
Senden gayrısına ben kul olamam
Candan seven dostlar yanıma benim
Dualarım sana yüce yaradan
Şahadet nasip et dilime benim
Yolculuk sırata fani dünyadan
Sağdan ver hesabım elime benim
Menfaat için kırma dostun kalbini
Sitemim riyakar zalıma benim
Ne hallere koydun Be kader beni
Ağu karıştırma balıma benim
Sona erdi işte baharım yazım
Türlü meyve verdin dalıma benim
Mehmet Dağal sustu şiirim sazım
Helallik nasip et Ölüme benim
Mehmet Dağal / Pamukkale /DENİZLİ
Tozuyorum yaslı yaslı
Derin seraplara daldım
Yazıyorum yaslı yaslı
Ekliyorum yaslı yaslı
Bir canım var birde postum
Bekliyorum yaslı yaslı
Besliyorum yaslı yaslı
Sırrı akıl ermez iştir
Sesliyorum yaslı yaslı
Süzüyorum yaslı yaslı
Anam Babam Gardaşları
Üzüyorum yaslı yaslı
Mehmet Dağal dertli sazım
Vuruyorum yaslı yaslı
Tutmaz elim çekmez dizim
Duruyorum yaslı yaslı
SEVDİĞİM
Özenle büyüttüm gonca gülleri
Hoyratça kırmadan kokla sevdiğim
Çözülmedi gitti aşkın düğümü
Sırrımı mahşere sakla sevdiğim
Duvarlar üstüme geliyor gülüm
Rüyalarıma gel yokla sevdiğim
Senden başkasına ikrar vermedim
Gör de vicdanını akla sevdiğim
Unutma sevdamız mahşere kadar
Bütün dertlerini yükle sevdiğim
Yaradan'dan nasip yazılan kader
Sabrın sonu vuslat bekle sevdiğim
Senden gelen gülüm başım üstüne
Katlanırım ona Aşkla sevdiğim
Ulaşır yollarım gönül dostuna
Benim özüm daim Haktır sevdiğim
Mehmet Dağal yaralarım kanıyor
Delik deşik sinem okla sevdiğim
Güldüğümü gören mutlu sanıyor
Ömrüne hasreti ekle sevdiğim
20/02/2021 Pamukkale Denizli